n
n n Hakkari Yeşiltaş‘ta şehit düşen Piyade Er Umut Bulut’un cenazesi Samsun Çarşamba Havaalanı na getirildiğinde şehidi karşılamak için bir bayan astsubayın kucağında bekleyen 9 aylık bir bebek bütün dikkatleri üzerinde toplamıştı… Kimdi o bebek? Niçin sıcağa rağmen bayan bir astsubayın kucağında bekliyordu?.. Doğrusu o acı gerçek, ateşin düştüğü yerde hepimizi kahretti.
n n
n n Selçuk bebek, şehit Piyade Er Umut Bulut’un oğluydu. Sadece fotoğraflarından tanıyacağı babasının Türk Bayrağı na sarılı tabutu askerlerin omzunda uçaktan indirildiğinde ne olduğunu bile anlamadan babasına sessizce memleketine hoş geldin diyen Selçuk bebek için gerçekten sözün bittiği andı.
n n Samsun Çarşamba Havaalanı nda tanık olduğumuz bu şehit karşılama töreni, hiçbir kelime ile anlatılamaz. Gerçekten tarifsiz bir acıya tanık olduk. İçimiz yanarken, boğazımız düğümlendi…Dokuz aylık Selçuk bebeği babasız bırakmak kalleşliğin ve hainliğin bir sonucudur demek yeter mi? Elbette yetmez bu insanlık dışı bir olaydır! Bu vicdansızlığı yapanlar kadar seyredenler de suçludur! O ihanet noktalarında kahramanca çarpışarak şehit düşen askerlerimizin acısını bu millete yaşatanlar, acaba gerçekte neyin peşindeler? Hangi gerekçe ile Selçuk bebek babasız bırakılmıştır? Dokuz aylık bir bebeği babasız bırakmanın haklı bir gerekçesi olabilir mi? Bu soruların yanıtını artık birisi adam gibi vermelidir. Şehit ateşinin düştüğü merkezde şehit yakını kimliği ile olmak kadar zor bir durum yoktur. Şüphesiz o acının ne olduğunu bilmek yüreğinizi yakar kavurur. Bunu hissetmek ve yaşamak hiç de kolay değildir. Selçuk bebeğin kaderi maalesef bir Türkiye gerçeğidir. Babasız büyümek zorunda kalan şehit çocukları o acıyı hep yüreklerinde taşırken, o acıdan habersiz başka alemlerde olanların varlığı, bir şehit yakını olarak beni her zaman isyan ettirse bile bu durum da başka bir Türkiye gerçeğidir...
n n
n n Samsun’da Büyük Cami nin avlusunda şehidimizi, Selçuk bebeğin babası şehit Umut’un cenaze törenini beklerken aynı şehirde bile birçok kimsenin ne kadar duyarsız davrandığını düşünürken kahroldum. Evlerimize, işyerlerimize bir bayrak da mı asamazdık? Cami avlusunda cenaze töreni için polis asker ve sivil doluydu…İğne atsanız yere düşmeyecek kadar bir kalabalık vardı. Ama diğer taraftan aynı şehirde bu cenazeden habersiz gibi davranan birçok kişinin olduğunu düşünmek beni bir şehit yakını olarak üzdü. Elbette insanlar güzel havada denize girecek, elbette insanlar bir yerlerde oturacaklar ama böyle bir günde bu duyarsızlığı mazeretsiz kimse yapmamalıdır. Çünkü o şehitler hiçbir mazeret öne sürmeden göğüslerini siper ediyorlar. Artık bu gerçeğin bilincinde olmak durumundayız. Hiç kimsenin böyle bir acıyı yaşamama garantisi yoktur. Dokuz aylık Selçuk bebeğin yaşadığı şehit acısını lütfen bir düşünelim. Acaba o bebek böyle bir acıyla hayata başlamak ister miydi? O gerçekten hiçbir şekilde babasız kalmayı istemezdi…
n n
n n Selçuk bebeği babasız bırakmak bir insanlık suçudur. O suçu işleyenler asla affedilemez. O suça ortak olanlar asla masum değildir… Hiçbir gerekçe bu insanlık suçunun mazereti değildir. Yeşiltaş şehidi kahraman evladımız Piyade Er Umut Bulut’a Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize sabırlar diliyorum… Unutmayalım ki, Selçuk bebek bundan böyle Türk milletine emanettir. Şehidimizin emanetini milletçe sahiplenelim. Bir kere daha hepimizin başı sağolsun…
n