Eğitim- öğretim yılı başlayalı iki hafta oldu.
Okulların bir çoğunda yardımcı personel ihtiyacı had safhada.
Süpürülmeyen ve çöpü dökülmeyen sınıflarda ders yapan milyonlarca öğrencimiz vardır.
Böyle sınıflarda ders yapmanın çekilmez görüntü kirliliğini mi yoksa mikropların üremesini mi düşünürüz.
Ayrı ayrı olmak üzere dünyada var olan 150 devletten daha fazla çocuklarımızın ilk ve orta öğretimde öğrenim gördüklerini övünerek söyleriz.
Bu çocuklarımızın okudukları sınıflar son teknoloji ile donanmışlardır.
Ama gel gör ki, bu mekanları yeterince temizleyemiyoruz.
Anlayacağınız devlet unu, suyu, yağı ve şekeri aşçıyım diyenlerin önüne koyuyor fakat, bunlar helva yapmasını bilmiyorlar.
Devlet her yıl İŞKUR aracılığıyla geçici olarak okullara yardımcı hizmet elemanı vermektedir.
Bunun iki önemli yararı vardır:
Bunlardan birincisi geçici de olsa istihdam sağlayarak işsiz vatandaşa bir soluk aldırmaktadır.
İkincisi ise yardımcı hizmetlerde eleman sıkıntısı çeken kurumlara nefes aldırmaktır.
Bu kurumların başında eğitim-öğretim kurumlarımız yani okullarımız gelmektedir.
Buralarda istihdam edilen elemanların çalışma takvimi Ekim itibariyle başlar ve Haziran sonuna kadar devam eder. Bir başka ifade ile eğitim- öğretim yılı başladıktan 15 gün sonra başlar ve bitiminden de 15 gün sonraya devam eder.
Bu elemanların son 15 günde yani Haziran'ın on beşinden sonra işleri olmaz.
Asıl lazım oldukları ilk on beş gün yoklar, lazım olmadıkları son on beş günde vardırlar.
Şimdi bu çalışma takvimini düzenleyen bürokrat ya kasıtlı hareket etmekte yada beceriksizdir. Her iki halde de orada durmaması gerekmektedir.
Bizde böyle işler için, 'Buyurun abdestsiz cenaze namazına' derler.
Buyurun saflarınızı tutun!
Selam ve sevgi ile…[email protected]