n
nn Bu köşeyi takip eden okuyucularımız bilirler ki, eğitim sevdamızdır.
nn Canik Kaymakamı Sn. Abdullah Kalkan Beyin ifadesiyle, “ Canik’in (Samsun’un) dağları altın, denizleri petrol olsa yine de bu memleket insanının çocukları okumak ve eğitimini almak zorundadır.”
nn Samsunlulara eğitime katkıdan daha büyük bir iyiliği hiç kimse (siyasetçi, bürokrat, işveren vs.) yapmış olamaz.
nn Eğitim kalesini fethedemeyen ordu, zafer kazanmış sayılamaz.
nn Eğitime böyle bakıyoruz.
nn 2012-2013 eğitim-öğretim yılının II. döneminin başındayız.
nn Bugünün heyecanı, 16 milyonu aşkın çocuğumuz (0-18 yaş arası) ile bunların anne-babalarını doğrudan ilgilendirmektedir.
nn Bu da nüfusumuzun yaklaşık p’ini oluşturmaktadır.
nn Bugünlük olarak eğitimimizin önemli ihtiyaçlarının ve sorunlarının olması doğaldır. Bunlardan korkmamak ve yılmamak gerekir.
nn Her yıl çoğalan nüfus beraberinde ihtiyaç, gelişen insanlık da sorun getirir. Sorunsuz insan, mezarlıkta yatandır.
nn Eğitimimizin parasal ve fiziki mekan ihtiyaçlarının yanında sistemden kaynaklanan sorunları vardır.
nn Eğitimimizin sistemden kaynaklanan sorunlarının başında program, öğretmen, eğitim yönetimi ve bunların öğrenci üzerindeki etkileridir. Her öğrenci, ilkokuldan liseye kadar birkaç sistemin (dil, program, performans, sınıf geçme, sınav vs.) öğütücü ve parçalayıcı çarklarından geçmektedir. Ayrıca öğretmen yetiştirme politikamız( zayıf demiyoruz) yoktur.
nn Herkes öğretmen olmamalı, öğretmen olan da gerekli teknik ve pratikle donatılmalıdır.
nn Aynı şekilde eğitim yöneticiliği profesyonel ve sözleşmeli hale getirilmelidir. Milli eğitim müdürlerinden, okul müdürlerine kadar herkes bu kapsama girmelidir. Kamuda yöneticilik saltanatı olmaz, olmamalıdır da.
nn Öğrenciler gelişigüzel günübirlik sistem değişikliklerinin yıkıcı etkilerinden korunmalıdır.
nn Örneğin, kılık-kıyafet değişikliği bunlardan birisidir. Konuyu bir başka yazımızda değerlendirmek dileğiyle,
nn Selam ve sevgiler…
n