n

n
n Her meyvenin kendine göre tadı ve rengi vardır. Tıpkı ideolojiler de öyledir. Değişik fikirlerden beslenir. Kendi içinde felsefi bir tutarlılığı vardır.
n
n İdeolojileri oluşturan her fikir tartışılmaya, dinlenmeye layıktır. Herkesin değişik düşüncesi fikri olabilir. Yalnız benim fikrim doğru, başkalarının fikri yanlış demek bizi dogmatizme götürür. İnsan için en tehlikeli olanı kendini bir tanımlamanın içine hapsetmesidir. Her tanımlama farklı bakış açılarına kapı aralamalıdır. Yoksa durgunluk, atalet meydana gelir. Fikrimizin donma tehlikesi olur.
n
n İdeoloji belirli bir dünya görüşünü anlatır. Kabul etsek de etmesek de her ideolojinin savunanı olacaktır. Dünya görüşümüz ideolojimiz her ne ise, onu sanat alanında ifade ederken estetik kaygıyı ön planda tutmalıyız. Sanatımızı icra ederken ideolojinin sınırları içinde kalmadan özgürce bir anlatım gücü kazanmalıyız. Yoksa dipsiz dehlizlerde ışığı arar, dururuz. Oysa sanatın ışığı evrenseldir. Tıpkı güneş gibi… Konusu ne olursa olsun ortaya konan eser kendi disiplini içinde sanatsal bir değer ifade etmelidir.
n
n “Sanatta ideoloji, elmadaki tat gibidir.”
n
n Elmaya tadı öyle işlenmiş ki hiç kimse elmayı tadından dolayı sorgulamaz ve hiç kimse bundan rahatsızlık duymaz. Sanatta ideoloji de öyledir. Yani sanat ideolojinin emrinde değil her ikisi de kendi yolunda ilerlemelidir.
n
n Dünyada sınır tanımayan, insandan insana, toplumdan topluma yol bulan tek disiplin sanattır. Kardeşliğe, evrensel barışa, sanatın diliyle ulaşabiliriz.
n
n
n
n
n