Seçime yaklaşırken gündemimiz ekonomik kriz deniyor ama aslında bilincinde olmayı reddettiğimiz çok ağır ve gerçek bir krizimiz zaten var: 'Gençlik Krizi'…
Gençlerimizin işsizliği ülke ortalamasının iki katına yaklaştı; genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1,6 puanlık artış ile %21,6 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran 0,9 puanlık artış ile %11,7 olarak gerçekleşmiş. (TÜİK, Haber Bülteni, 17 Aralık 2018). Dünya yaşlanırken gençleşen Türkiye, her beş gencinden birine -ümit kırıcı biçimde- çalışma olanağı sağlayamıyor. Ülkemiz açısından daha ağır bir kriz olamaz…
'…ABD merkezli Heritage Foundation tarafından iş özgürlüğü, ticaret özgürlüğü, vergi özgürlüğü, kamu harcamaları, parasal özgürlük, yatırım özgürlüğü, mali özgürlük, mülkiyet özgürlüğü, yolsuzluktan uzaklık ve emeğin özgürlüğü verileri esas alınmak suretiyle düzenlenen 'Ekonomik Özgürlük Endeksi 2018 Yılı Raporu'na göre Türkiye; ekonomik özgürlük sıralamasında 180 ülke arasında 58. sırada yer alıyor. The Economist Intelligence Unit'in yaptığı sıralamaya göre Türkiye'nin 'Dünya Demokrasi Endeksi'ndeki yeri 165 ülke arasında 97. sırada. Dünya Adalet Projesi (JWP) tarafından hazırlanan '2017 Hukukun Üstünlüğü Endeksi' raporuna göre Türkiye, bu konuda 113 ülke arasında 101'inci sırada yer alıyor. Ki bu sıranın hukukun ve yargının daha da kötüleştiği 2018 yılında çok daha aşağılara indiği muhakkak. Nitekim Dünya Ekonomi Forumu (WEF) tarafından yayınlanan 2017-2018 dönemi 'Küresel Rekabetçilik Endeksi'ne göre Türkiye'nin yargı bağımsızlığı sıralamasındaki yeri 137 ülke arasında 103.sırada. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) yayınladığı 'İnsani Gelişme Endeksleri ve Göstergeleri'ne göre Türkiye, bu alanda 188 ülke arasında 64.sırada yer alıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl yayınlandığı 'Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, basın özgürlüğü konusunda 2018 yılında 180 ülke arasında 157. sırada bulunuyor… Özetle ülkemizin durumu pek çok yönden son derece kötü. Ve bir yurtsever olarak bu duruma üzülmemek mümkün değil…' [Kaynak Vedat Ahsen COŞAR]
Çağımızın savaşları ticaret ya da kur savaşları değildir. Ticaret ya da kur oynamaları, savaş silahlarıdır. Söz konusu silahlarla gerçekleştirilen saldırıların anlaşılıp, gerekli savunmanın yapılması insan yığınını değil, eğitilmiş kaliteli insan toplumunu gerektirir!
'Nature Index-2018' araştırmasına göre dünyada en kaliteli 100 araştırma kurumunun 51'i Çin'de. 'Bilimde Gelecek Vaat Eden 6 Ülke' listesinin 1.sırasında Çin var. Çin, ülkesini 22.Yüzyıla o kadar kuvvetle hazırlıyor ki şimdiden geleceğin lideri olarak görülüyor. 'Bin Yetenek Planı', Çin'in Amerika'da çalışan bilim insanlarını olağanüstü imkanlarla geri çağırdığı bir program. Ancak geleceğin savaşları yaklaşımıyla o kadar rahatsızlık yarattı ki Çinli bilim insanları FBI gibi haber alma örgütlerinin soruşturmalarına maruz kalmamak için kimliklerini gizli tutuyorlar. O kadar ki 2018 Nisan ayında ABD Temsilciler Meclisi'nde 'Akademisyen Mi Casus Mu?' başlıklı bir oturumda 'ABD-Çin Ekonomik Ve Güvenlik İnceleme Komisyonu'nun bir üyesi 'Bin Yetenek Planı'na dahil edilen Çinli bilim insanlarına tanınan parasal yardımların kesilmesini dahi istedi!
Türk yurdunun evlatları, 22.Yüzyılda özgür ve onurlu bireyler olarak hayatta kalabilecek mi? Buna şimdiden, acilen ve kendimizden başkasına bırakmadan karar vermeliyiz zira gelecek; bugün yaptıklarımızdan oluşur…
'1919 YILI SAMSUN 3D TOPOĞRAFİK MODELLEME PROJESİ'-4
Eski Samsun fotoğrafı ile 1919 yılı haritası üst üste! Hem görselde hem de haritada kodlanmış yapıları ve parsellerini gördüğümüz bu eşsiz çalışma, sayın Embiya Sancak'ın projemiz için hazırladığı, şehrin topoğrafik olarak doğru 3D modeli için ilk teknik sınavı oluşturdu. Atatürk ve silah arkadaşlarının Bandırma'dan bakınca gördüğü 1919 Samsun'unu -tam 100 yıl sonra- 2019'da ellerimizde görebilmemize az kaldı…