Üniversiteye yerleştirme sonuçları açıklandı.2 milyon 381 bin 412 gencin katıldığı bir yarış daha sona erdi.
Neyi anlatır sayılar?
Bunca genç nüfusa sahip olmanın ne kadar avantajlı bir durum olduğunu mu, yoksa bu gençlerin kendilerini, iyi bir gelecek için üniversiteye girmek zorunda hissetmek gibi bir açmaza düşürmenin yanlışlığını mı?
Daha ilk aşamada 500 bin gencin, yeterli puan alamadığı için tercih dahi yapamadan, elendiğini mi?
Beş yüz bininin ise tercih hakkı olmasına rağmen, yapmayıp yüksek okulda okuma umutlarını geleceğe ertelemesini mi?
Daha baştan, bir milyon öğrencinin elenmesini mi?
Neyi anlatır sayılar?
Tercihte bulunan 1 milyon 200 bin gençten,390 bini lisans( dört yıllık),310 bini de ön lisans (iki yıllık) programlarına yerleşirken, yaklaşık 500 bin gencin de burada elendiğini mi?...
Buraya kadar yazdıklarımızdan anlaşılan şu: yarışta elenenlerin toplam sayısı 1.500.000 kişi oldu.
130 bin kontenjan da boş kaldı…
Neyi anlatır sayılar?
Bu yıl liseyi bitiren 1 milyona yakın gençten sadece üçte biri yüksek okula yerleşebildi…
Ya yerleşemeyenler?...Yeniden hazırlanacaklarsa ne yapacaklar, nereye gidecekler?
Üniversiteye özel hazırlık kursları, dershaneler, etüt merkezleri, temel liseler (üniversiteye hazırlık kursu veren özel lise) ,bir de merdiven altı kursları, kurs materyalleri…
Milyonlarca çocuk ve genç…Onların velileri…İyice ticarileşmiş bir alan… Milyarlarca liralık bir sektör…
Neyi anlatır sayılar?...
Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan, dershanelerin hala kapanmadığını öğrenince talimat vermiş: Dershaneleri kapatın, diye!.. Bakanlık; bu yıl olmaz, öğrenciler kayıt yaptırmış, veliler ücretlerini ödemiş; artık, gelecek yıla…demiş!
İki milyon üç yüz seksen bir bin dört yüz on iki genç girdi sınava…
Bir milyon beş yüz bin genç dışarda kaldı…
Bu sayılar size neyi anlatıyor?..
Gelin ,sınavları kaldırın…
Kaynakları kamusal eğitime yönlendirin…
Üretime, hayata, kimlik ve kişilik geliştirmeye, gelişen dünyanın koşullarına uygun bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi kuralım.
Bu mümkündür!..