Okumakta olduğunuz bu gazetede bir haber ;
'' Gülsan gene yargıdan geçemedi ''
Samsun'da belki de en iyi bildiğim konu bu konudur.
Beni ne giden dinledi ne de gelen, Beni bırakınız, mahkemeleri de dinlememek gibi bir vurdumduymaz, bir tavır. Bilirkişi çağırdılar. Raporlar hazırladılar.. Belediye onlara da ''sizler bilmezsiniz ''dedi.
Ben ise Samsun Belediyesi adına bu gülsan sanayi sitesini kuran memur kişiyim. Ne sıfatla mı .Samsun Belediyesi İmar Müdürü sıfatı ile. Olur, mu demeyiniz. Olur. Nedeni şu: Belediyeler merdiven altı atölyelerin tam kent içinden çıkarmak görevi vardır.
İhtiyaç sahibi vatandaşın parası ile belediyeden para çıkmadan bu iş nasıl yapılır diye sorarsanız. Çok kolay. Belediye ile kooperatif protokol yapar. Kooperatif üye kabul eder. Belediye üyeyi teşvik eder. Garantör olur. Üyenin parası ile arazi kamulaştırma bedelleri ödenir.
Zaten protokol da bu tür işlerin nasıl yapılacağını düzenler. Zamanında bu işi samsun Belediyesinde üç müdürlük yaptı. İmar Müdürlüğü, Hukuk İşleri Müdürlüğü ve Emlak İşleri müdürlüğü.
İşin zor tarafı ise üye alabilmekte.. Öyle dar gelirli sanatkarı höt höt kovalayarak değil, ayağına giderek. Kim mi giderdi genellikle ben ve Emlak işleri müdürü Muhammet Bey.
Devlet adına, belediye adına hem yazılı ve hem de sözlü şöyle söz vermiştik :
'' Gelecekte çocuklarınız ve torunlarınız için çok kıymetli emlak bırakacaksınız ''
Devlet idareleri süreklidir ama öyle olmadı. Sözünde durmayan devlet yani belediye çıktı ortaya.
Basına yansıdığına göre '' Bu çirkinlikten utanıyorum '' gibi bir söz. Üstelik te önlerine görünmesinler diye tahta perde çekilmişti.
Evet bu alan Samsun'a yakışmıyor.. Gerçekten çirkin. Yanlış olan. Politika ile seçilen kişinin ağzından çıkması idi.
Bu siteyi Samsun Belediyesi yaptı , değerli kamuoyu..
Kimse saklamasın. Parasını Gülsan Sanayi sitesi üyesi karşıladı. Başka bir durum daha var. Şu anda çevre yolunun geçtiği katlı yol var ya. İşte bu yol. Bu yolun yerini kooperatif bedelsiz terk etmiştir. Hatta temelleri atılan dükkanların temelleri yıkılarak.
Bir de belediye kaynaklı vatandaşı rahatsız eden söylemler '' Tapuları yok, kaçak yapıdırlar ''
Yani işin için olan benim için delirmemek mümkün değil. Parselasyon planları Samsun Belediyesi encümeninden '' imar planına uygundur '' kaydı ile onanmıştır. Zaten başka türlü yapılamaz ki.
Peki üyelere bu kötülüğü ve devlete bu iyiliği kim yapmıştır. Samsun Belediyesi yapmıştır. Önerinin altında benim imzam var. Sebebi gayet basit. Bu tarihe kadar yani 1982 yılına kadar, Trabzon –Ankara karayolu şimdi ki Atatürk bulvarı idi. Bu durum devam ettirilemezdi.
Üyeyi de uzak bir yere taşımamız ise çok güçtü. Zaten bu gülsan alanı 1960 imar planında küçük sanayi alanıdır. Pafta numarası 8F dir.
Evet 19 aralık 1980 tarihinde 50 yıllık projeksiyon için Samsun için Metropol imar planı yapıldı. Bu imar planının imar müdürü olarak hazırlayanlardan birisi de benim.
Biz plancılar gelecek Samsun için Gülsan alanında küçük sanayi işyerleri olmasını uygun bulmadık. Ama sanayi sitesi yapılmış, daha doğrusu yapılıyor, bir kısmı açılmış durumda. Ayrıca Samsun Belediyesinin mülkü olan parsellerde belediye adına dükkan yaparak 100.yıl bulvarı sebebi ile kamulaştırılan l kişilere takas etmiştik. Bu takas pazarlıklarını çok iyi hatırlıyorum
Gene meşhur sözümüzü söylerdik. Yani belediye başkanımız Sayın Kemal Vehbi Gül söylerdi
'' Kardeşim al sana geleceğin için kıymetli mülk kabul et '' gibi..
Peki biz plancılar toplandık kimler mi bir çoğunu tanırsınız. Samsundan belediyeden ben, Nazım plandan Saffet Atik, Erkan Uçkun, İller Bankası İmar Daire başkanı rahmetli Ahmet Menderes, İmar Bakanlığından Feral Eke, Tankut Ünal.. Sonunda zannedersem üç bakanlığın müsteşarlarına sunuldu.
Plan kararımız şöyle idi. Gülsan için '' dondurulmuş küçük sanayi alanı '' .
Planın çizgisel hükmü ne ise aynı kuvvette yasal hüküm değeri olan plan notlarında ise:,
Bu alanın gelecekte Samsun için '' Ticaret alanı yapılacağı '' hükmü idi. Zannedersem raporlarda 2005 yılı sonrasını işaret etmiştik.
Manası şudur. Biz ilim insanları bu alanın ticaret alanına kendiliğinden dönüşeceğini biliyorduk. Zaten planda yeterli ticaret alanı ayrılmamıştır.
Nitekim bu öngörüş gerçekleşti,. Gülsanın 700 dükkan kapasitesinin 2/ 3 ü ticaret dükkanıdır.
Ayrıca 1980 imar planında Mert ırmağı havzası düz alanları. Bölgesel ve kent hizmetinde ticaret alanı önermiştik. Zaten 1999 yılında yapılan 100.000 ölçekli Çevre Düzeni i imar planında bu alan için Bölgesel İş Merkezi kararı ( BİM)verilmiştir.
Zaten samsun Büyükşehir belediyesi 2005 yılında, 1980 imar planın plan notlarının gereğini yerine getirerek Gülsan içim Ticaret Alanı nazım imar planı kararı vermişti.
Ne oldu, nasıl oldu, niçin oldu anlayamadığım bir şekilde bu alana ..Camii ve Kültür binası yapılması plan değişikliği yapıldı.
Bir bilgi vereyim. İmar planlarında kent nüfusuna göre ilk imar planı yapılırken bu tür tesisleri için yasal zorunluluk olarak kamu menfaati için alanlar düzenlenir.. Bu duruma yasal zorunluk ve mecburi denir. Ama daha sonradan bu tür rekreasyon alanı plan değişikliği yapmak yasal zorunluk olmayıp, mecburi değildir. Mecburi olmayan karar ise keyfi olur.
İşin doğru doğru dosdoğrusu…..
Bu alanda bölgesel ve kent ölçeğinde kent ve bölge merkezi oluşturulacak ticaret plan kararı vermektir. Özellikle kent dışında üretilen ticari malın teşhiri ile satısı için ideal bir alandır. Diğer tarafta kent için manifatura, ayakkabı vbb toptan satıcıları trafik açısından zor durumdadır. İşte bunların buraya intikali bir belediyecilik '' organizasyon işidir. ''
Diğer taraftan Samsun ve bölge için gerekli olan ticaret Alanları Kuzey Yıldızı konutları yapılarak kaldırılması, planı bu yönüyle de sakat hale sokmuştur.
Şu anda elimde bir belediye savunması var '' eski 19 mayıs stadının yıkılarak ticaret alanına dönüştürüleceğinden bahisle , Gülsanın yeşil alanı yapılması ile ticaret alanı azalmayacak gibi kendini ele veren bir savunma.. Yani YEŞİL ALANI TİCARET RANT TESİSİ YAPACAĞIZ, SİZİN MEVCUT TİCARET ALANINIZI YEŞİL YAPACAĞIZ ''' gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Sonuç: Kamu menfaati, Samsun ve bölge adına çok iyi nitelikli ticaret, teşhir, temiz işler için servis –bakım, toptan ticaret. Gece nüfusu olabilmesi için konaklama binaları mutlaka olmalıdır. Bu konuyu çok fazla önemsiyorum. Bir kent alanında mutlaka en uzun süre insan olmalıdır. İnsansız ışıl ışıl bir park ışık olmasın rağmen soğuktur. Bu alanda bölgesel hizmet veren ofis binaları, hatta eğlene mekanları kentin her iki ilçesi arasında korku tüneli gibi karanlık alanı yok edecektir.
Not: Belediyelere neden plan yapmak yetkisi verilmemeliydi. Görüşümü yasanın çıktığı günden beri sürdürmemin ve imar plancılığını bırakmamın nedeni bu tür bilen kişiler olan bizlerin sözüne, raporuna, hatta yargının kararına uymamayı adet edinecek belediye yönetimleridir.