n
nn Gecenin herhangi bir saatinde sessizliği trenin acı düdüğü bozar. Sanki içimizden bir parça kopmuş gibi hüzne dalarız. Aklımıza sılaya yolladığımız sevdiklerimiz gelir. Gönül telimizde hafif bir titreme olur. Hayallerimiz birdenbire sevdiklerimizin peşinden koşarcasına uçup gider. Yapayalnız kalırız bir an. Böyle zamanlarda gökkuşağı oluşur gönül iklimimizde.
nn İnsanoğlu var olduğu zamandan beri ayrılıklar hep olmuştur. İnsana özgü bir durumdur bu. İnsanın yazgısıyla ilgilidir bir bakıma. Kentleşen, sanayileşen, endüstrileşen dünyada çekim merkezlerine doğru insanlar akın ediyor. Karın doyurmak için aş iş lazım. Herkes doğduğu, büyüdüğü şehirlerde yaşayamıyor artık. Nerede bir iş bulursa onun peşinden koşuyor. Böylece gurbet kendiliğinden oluşuyor. Hem insanların gurbeti yaşaması için uzak yerlere, diyarlara gitmesine hiç de gerek yoktur. İnsan her durumda gurbeti yaşayabiliyor.
nn “Gurbet o kadar acı ki
nn Ne varsa içimde
nn Hepsi bana yabancı
nn Hepsi başka biçimde
nn Ne bir arzum ne emelim yaralanmış bir elim
nn Ben gurbette değilim gurbet benim içimde
nn Kemalettin Kamu “Gurbet” şiirinde yalnızlığı ve gurbeti ne güzel anlatmış. İnsanın olduğu yerde her ayrılışta farklı biçimlerde de olsa gurbet, ayrılık duygusu yaşanacaktır.
nn “Su dökme arkamdan, ayrılık yeşermesin.”
nn İnsanlar bir an evvel kavuşmak isterler. Bu herkesin dileğidir. Bunca ayrılığa, gurbete rağmen “Dünyadaki hiçbir yol, kalp ile beyin arasındaki kadar uzun değildir.”
nn
n