Çarşamba günkü gösterimde, Haberhayat Dergisi'nden Yasir Baba, hem sunumumuzu izledi, hem de Samsun Sinema Topluluğu hakkında bizimle keyifli bir söyleşi yaptı. Bu söyleşi esnasında vurguladığımız en temel nokta, üniversite gençliğine ulaşmakta zorlanışımız oldu.
Gerçekte de Türkiye'nin en kalabalık öğrenci nüfusuna sahip üniversitelerinden birine sahip olmasına rağmen, Samsun asla bir 'üniversite kenti' haline gelemedi. Oysa bu gençlerin sosyal yaşamın içinde aktif rol alarak şehri dönüştürmesi, şehre onu marka haline getirecek bir kimlik kazandırması gerekiyor. Eskişehir'in bugün geldiği nokta Büyükerşen kadar, oradaki sosyal ve kültürel hayata müdahil olan, sahiplenen üniversite gençliğinin eseridir. Eskişehir'deki müzik ve sinema festivallerini üniversite koordine etmektedir.
Bizim üniversite gençliği ise, istisnalar elbette olmakla birlikte, Sahilyolu'ndaki kafeleri doldurmayı, kültürel bir aktivitede yer almaya tercih etmekteler. Onları çekemeyişimizin suçunu elbette onlarda aramamak lazım. Ben sadece bir problemi ortaya koymak istedim.
Kentin yirminci yüzyılın son çeyreğine kadarki demokrat, sanatla iç içe yapısının şu son birkaç on yılda nasıl bu derecede bozulduğunu insan aklının alması mümkün değil. Böyle bir gidişatı şehir halkı kendi seçmiş olamaz. Ama 'Dur!' diyeceği bir nokta da olmalıdır.
*
Samsun Sinema Topluluğu olarak 56lar'daki Siyah Beyaz Cafe'de her Çarşamba yaptığımız film gösterimlerinin bu haftaki programı, hemşehrimiz Vedat Türkali'nin senaryosunu yazdığı, Ertem Göreç'in yönettiği, 1965 tarihli Karanlıkta Uyananlar. 21 Kasım Çarşamba akşamı, 19.30'da. Mustafa Hacıhasanoğlu arkadaşımız sunacak. 'Kültür Sanat Buluşmaları'mız bu ay da devam ediyor. 17 Kasım Cumartesi saat 16.00'da başlayacak sunumda bu ay ben, Türk Sinemasının Doğuşunu anlatacağım.
Sevgiyle, sanatla kalın…