Malazgirt Zaferi'nin 948. Yılını idrak ediyoruz.
Millet olarak bu toprakları ruhumuzla vatanlaştırdık.
Yerin altındakilerini yeryüzüne çıkarsak dirilerimize yer kalmaz. Bu topraklar nice kanlar ve canlar pahasına vatanlaştırılmıştır.
Bunun içindir ki, bu toprakları vatanlaştıran ruhu diri tutmak zorundayız. Bu toprakları vatanlaştıran ruhu kaybedersek vatanı da kaybederiz.
Malazgirt Savaşını zafere dönüştüren ruh Müslümanların Bedir inancı ve ruhudur. Merhum ALP Arslan Perşembe günü savaşa girmek istediği halde Hocası şu öğütte bulundu:
'Bugün bekle ve acele etme. Yarın Cuma günüdür. Bütün dünya Müslümanları namaz kılacak ve senin zaferin için de dua edeceklerdir. Allah Teala'nın kulları senin için dua ettikten sonra harekete geç. Olur ki, bunlar arasında birinin duası makbule geçer. Nitekim Allah kullarının duası mücahitlerin kılıcı birlikte çalışacaktır.'
Padişah, hocasının öğüdünü dinledi…
Ertesi gün yani Cuma günü ordu ve orada bulunan halkla NAMAZ KILINDI. Hepsi toplu olarak dualarında Peygamberimiz(sav)'in Bedir Savaşındaki duasını huşu içinde tekrarladı.
Bu muhteşem Cuma namazından sonra Sultan Alp Arslan gür sesiyle şu konuşmayı yaptı:
'Ey Müslümanlar!
Önümüzdeki bu savaş, İslam'ın mukadderatını(ölüm- kalım) tayin edecek bir savaştır… Kim şehitlik saadetine((mutluluğuna) ermek istiyorsa, bizimle gelsin. Kim ki, bunu istemiyorsa çıkıp gidebilir. Bugün artık ne padişah, ne sultan ne de kumandan var…
Hep Müslüman kardeşleriz…Hep kılıca sarılacağız..
Bu savaş diğer savaşlara benzemez…'
Ve üzerine giydiği beyaz elbisesi ile askerlerine son cümlelerini söyledi:
'Ben şehit olursam, işte üzerimdeki bu elbise benim için kefendir. Beni bununla gömersiniz. Şimdi isteyen gelebilir' diyerek düşmana doğru ilerlemiştir.
İşte bu toprakları vatanlaştıran bu ruhtur. Bütün bir ümmetin duasının bereketi var. Bu ruhu zedeleyen ya da zedelemeye çalışan bu milletin dostu ve bu vatanın sahibi olamaz.
Selam ve sevgi ile…[email protected]