Süleyman Demirel, Türkiye'nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı.
Seçilişinin birinci yıldönümünü değerlendirmek amacıyla 16 Mayıs 1994 tarihinde bir basın toplantısı yapar.
Geçen bir yılda kendisi Çankaya'da, 'kızım' dediği Ekonomi Profesörü Tansu Çiller de Başbakanlıktadır. Yani başbakandır.
Çeşitli nedenlerden dolayı baba ile kız arasında müthiş bir savaş vardır. Çiller, geçmişinin sevaplarını alırken, günahları babaya yüklemektedir.
İşte Demirel böyle bir atmosferde basının karşısına çıkacaktır ve de çıkmıştır.
C. Arcayürek Sessiz Darbe adlı kitabında toplantının daha sonra üç sayfa olarak 24 maddede toplanarak basına servis edildiğini yazar:
Bazıları şöyledir:
'1-Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana en güçlü olduğu günleri yaşıyor.
2-Pusulayı şaşırmayalım. Bir bardak suda boğulmayız. Her şey yerine oturacaktır.
3- Daha iyi yönetilen bir Türkiye, daha iyi demokrasi, daha iyi işleyen Devlet. Büyüyen, gelişen, zenginleşen, dünya ile kucaklaşan. Büyük, demokrat Türkiye'den vazgeçemeyiz.
4-Sebestiyet, siyasal liberalizm, ekonomik liberalizm korunacak, işletilecek, geliştirilecek, her şeyin çaresi burada aranacak ve geriye dönülmeyecektir.
5- Türkiye, birliğini, beraberliğini muhafaza edecek, demokrasi kalkan yapılarak bizatihi demokrasi ve Türkiye birliği tahrip edilmeyecektir.
6- Türkiye'de insanlar, kökeninden veya inancından dolayı rahatsız değildir, rahatsız da olmayacaktır. Bir bayrak altında yaşamayı başarmaya devam edeceklerdir.'
7-Laik- antilaik, Alevi- Sünni diye bir bölünme olmayacaktır.'
İnşallah devamı yarın diyoruz.
Zira benzer sorunlar da günümüz Türkiye'sinde de tartışılmaktadır. Dün kıyamet kopmamış, bugün de inşallah kopmayacaktır.
Selam ve sevgi ile…[email protected]