Hakkari – Yüksekova’da şehir merkezinde 25 Ekim 2014 Cumartesi günü güpegündüz sivil kıyafetli 3 askerin şehit edilmesi ile ilgili HDP’den sosyal medya kullanılarak yapılan açıklama ,’Olay misillemedir’ askerlerimizin alçakça ,hunharca şehit edilme nedeni Kars’ın Kağızman İlçesi nde 23 Ekim 2014 tarihinde 3 PKK’lının öldürülmesiymiş.Twitterdan yapılan o açıklama, “Kağızman’da 3 HPG gerillasının infaz edilmesinden sonra bugün de Hakkari’nin Yüksekova İlçesi nde 3 asker öldürüldü.”O açıklama adeta 3 sizden ,3 bizden der gibi sorumsuzca yapılmış bir açıklama .Devletin egemenliği altındaki vatan topraklarında yaşanan bu alçaklık ve kalleşlik, öfkemizi ve isyanımızı artırmakla kalmadı adeta sabrımızı taşırdı.’Olay misillemedir’ demek devlete ve millete meydan okumadır. Eğer devlet teröriste dokunursa intikamı böyle alınır dercesine bir meydan okuma var. Bu meydan okumayı görmezden gelmek ciddi bir gaflettir. Devletin böyle bir gaflete düşürülmesi kabul edilemez ve asla affedilemez.
Acı ama gerçek ,çözüm süreci ile birlikte polislerimizin karakolda, askerlerimizin kışlada bekliyor olması nedeniyle Güneydoğu’da PKK’nın şehir unsurlarının sürekli güç topladığını hatta batıdaki birçok noktayı bile cephaneliğe çevirdiğini hepimiz biliyoruz. Bütün bunların istihbarat raporlarında açık açık yazılı olduğu da bilinen ve kamuoyu ile paylaşılan bir gerçek. Doğrusu terör örgütü Güneydoğu bölgesinde devlet egemenliğine rağmen istediğini rahatlıkla yapmaktadır. Çok yakın bir tarihte bir Cumhuriyet Savcımız teröristlerin kimlik kontrolüne maruz kalmıştı. Bu utanç verici durumun bölgede zaman zaman yaşandığını birçok değerimizin ayaklar altına alındığını ve yok edildiğini biliyoruz. Aman çözüm süreci zarar görmesin diyerek bunlara engel olunmuyor. Silah bırakması gereken ne asker ne polis ve ne nihayetinde devlettir. PKK terör örgütü bir türlü silah bırakmıyor. Silah bırakmadığı gibi silahlanmaya devam ediyor. PKK beton dolu mikserleri kaçırıyor ve kaçırdığı altı kamyon betonu sözde şehitlik inşaatında kullanıyor. Bu planlı gasba ve kanunsuzluğa kimse dur diyemiyor. Olayı Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden paylaşmakla yetiniyor. Güneydoğu da en son şehit edilen 2 polis ve 3 askerimizden önce de birkaç kez korucularımız terör örgütü tarafından şehit edildi ama kimse onları dikkate bile almadı. Bölgede her şey yolundaymış gibi davranıldı. Aslında hiçbir şey yolunda değildi. Eğer devlet her türlü kanunsuzluğa sesini çıkarmaz, terör örgütünün istediğini yapmasına engel olmazsa; bunun karşılığında teröristler de karakollara saldırmıyordu. Maalesef Güneydoğu daki terör durumu bu. Ama bölgede ne oluyor devlet hakimiyeti bitiyor, kamu düzeni zarar görüyor. Böyle bir duruma da barış ve çözüm süreci demek saflık değilse nedir? Devlet kanunsuzluğa ve teröristliğe dur dediğinde ise 3’e 3 açıklaması yapılıyor.Böyle bir açıklama kabul edilebilir mi? Olay misillemeymiş.Bu nasıl bir cesaret ki, 3 askerimizin katillerinin arkasında durabiliyorlar. Böyle bir açıklama terör örgütünü haklı görme açıklamasıdır. Böyle bir parti, siyasi parti olur mu?
Üç askerimizin Yüksekova’da güpegündüz hunharca şehit edilmesini misilleme olarak açıklayanların vicdansızlığı karşısında içimiz acıyor, yüreğimiz sızlıyor,isyan ediyoruz... Olay misilleme değil ihanet ve kalkışmadır. Biz şehit yakınları bunları hak etmiyoruz. Böyle bir sürecin hiçbir yerinde yokuz. Şehitlerimize Allah tan rahmet yakınlarına ve milletimize sabır diliyoruz. Nur içinde yatsınlar…