Özür(engel),bireyin, toplumun kendisinden beklediği rolleri yerine getirememesi durumudur.
'Özel gereksinimli çocuklar',M.E.B. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'nde;otistik,zihinsel yetersizlik,özel öğrenme güçlüğü, hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği,görme,işitme,ortopedik yetersizliği ve süreğen hastalığı, Serebral Palsili (doğum süreci hastalıkları)olan ve üstün yetenekli çocuklar olarak belirtilmektedir.
Yetersizliği olan çocukların bu durumlarının engele dönüşmemesi için, çocuğa; özel yetiştirilmiş öğretmenler, özel düzenlenmiş eğitim programları ile bilgi ve beceri kazandırılmalı; çocuğun içinde bulunduğu çevreyi, onun yaşayabileceği hale getirmek gereklidir.
Özel Eğitim, çocukların yetersizlik alanlarına göre oluşturulan özel eğitim kurumlarında uygulanır.
Ancak ülkemizde yetersizliği olan çocuklara sağlanan özel eğitim hizmetlerinin son derece sınırlı olması; okulların fiziksel düzenlemelerinde ve uygulanan eğitim programlarında, bu çocukların yeterince dikkate alınmaması, yetersizlik kavramını neredeyse engel kavramıyla eşanlamlı bir hale getirmiştir.
Özel eğitim kurumlarının yanında bu çocukların akranları ile birlikte 'genel okullar' da 'kaynaştırma eğitimi ' almalarının daha uygun olacağına karar verilenler, ilkokul ve ortaokullarda eğitim görmektedir.
Bu süreçte de farklı sorunlar yaşanmaktadır.
Genel okullarda 'özel gereksinimli çocuklar' a eğitim verecek öğretmen ve personel bulunmamaktadır. Öğretmenler, bu çocuklara nasıl davranacaklarını bilemezken, öğrenci ve velilerin onları kabul etmeleri de çoğunlukla zor olmaktadır. Bu durumdan hem özel eğitime gereksinmesi olan çocuklar, hem velileri olumsuz olarak etkilenmektedir.
'Özel eğitim' görecek bu çocukların akranlarıyla 'genel eğitim' ortamlarında sağlıklı eğitim alabilmesi için, o okullara özel eğitim öğretmeni ve personeli görevlendirilmeli; ayrıca sınıfındaki öğretmenler bu alanda eğitim almalı, gönüllü öğretmenler bu çocukların sınıflarında görevlendirilmeli, diğer öğrenci ve velilerin de bu alanda bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır.
İstisnasız her çocuk; ilgi, istek ve yeteneğine göre 'eğitim alma hakkı'na sahiptir…