Seçimlere bir aydan daha az bir zaman kaldı.
Samsun'da seçimin varlığı için 1001 şahit aramaya kalktık. Bazı partilerin SKM'lerine baktık. Birkaç bayrak ve birkaç kişi.
Heyecan yok.
Bir de baktık ki, Sayın Erdoğan geliyor.
Yağmurun yağışı ile canlanan çiçekler gibi ortalık bir anda canlanıverdi.
Her taraf şenlendi.
Bizim kuşakta seçim denilince akla ilk gelen yan yana, birbirinin içine girmiş parti bayrakları, pankartlar, duvar yazıları, afişler ve giydirilmiş otobüs ve minibüslerden yankılanan müziktir.
Bunların hiçbiri yoktur.
Bütünü ile yok demiyoruz ama varlıklarını da iliklerimize kadar hissedemiyoruz.
Sayın Devlet Başkanımız geldi. Ortalık düğün- bayrama döndü. Artık seçim bombasının pimi çekildi.
Samsun için yapılanların yanında yapılacakların listesi verildi.
Samsun, Karadeniz'in ve Türkiye'nin önemli muhafazakar kentlerindendir. Bunun için olsa gerektir ki, Sayın Başkanımız konuşmalarında dini içerikli duygusal ifadelere yer verdi. Samsunlular her zaman bu işin bilincinde hareket etmişlerdir. Ama siyaset oyunu bazen siyasetin üstünde, bazen de altında olmuştur.
Büyükşehir açısından Samsunluların sorunları olmaz. Ancak yürütülmekte olan merkezi sistem monoton propagandanın yeterli olmadığını düşünüyoruz. İlçeler bazında devam etmekte olan bazı sıkıntılar vardır. Bu konuda da yetersizliklerin olduğuna tanık olmaktayız.
Bir dostumuzun dedesi, radyo ilk çıktığında adamlara, ' bu nedir diye sormuş'. Sorduğu adam da, 'Ankara'da konuşulanı burada dinleyeceğiz.' Dostumuzun dedesi yine sormuş: Bizim konuştuğumuzu onlar dinleyecekler mi? Adam, 'hayır ' cevabını verince , 'kaldır at' demiştir.
Başkan adayları, biraz da halkın konuştuklarını dinleyerek ona göre propaganda çalışmaları yapmalarının gereğine inanıyoruz.
Vatandaş, eksisi ve artısı ile başkanın konuşmasında kendisini bulmalıdır.
Seçmen artık alternatifsiz değildir. Seçmen pazarının zenginliğini görmek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Hayır yolunda tüm adaylarımıza başarı dileklerimle selam ve sevgiler…