Süper ligi hedefleyen ve hedeften uzaklaşan iki takımın ilk kırk beş dakikada oynanan oyun sanki iki takımında yenmek için değil de yenilmemek için sahaya çıkmışlar.

Temposuz, pozisyonsuz bol faullü mücadeleden yoksun, zevksiz durağan bir oyun izledik.

İlk korneri otuz altıncı dakikada attık rakip ceza alanın giremedik, şut atamadık rakip kaleci bırakın yere yatmayı top nerdeyse eline gelmedi.

Yasin konuşmaktan başka bir şey yapmadı.

Bah mı, vah mı ona siz karar verin.

Devre arasına taraftarın protestosu ile içeri girdiler.

Her geçen gün taraftarın sayısının düştüğünü ve az sayıdaki taraftarın da tepki göstermesi gayet normal değil mi?

İkici kırk beş dakikaya Alaaddin -  Ali Ülgen ve Bah - Saviçevic değişiklikleri biraz da taraftarın haklı isyanı az da olsa kıpırdama getirdi.

Yasin - Fofana değişikliği yerinde bir değişikti.

Çünkü?

Taraftarın Yasin'e güvensizliği ve tepkisi Yasin'in her dakika verimsiz olacağı hatta kart görüp takımı yalnız bırakma ihtimali bile vardı.

Ama kesinlikle art niyetlinden değil sinirden atılırdı.

Fofana'nın golü günü kurtardı.

Böyle gider mi?

Kesinlikle hayır!

Fuat hoca kesinlikle mazeret üretmesin, arkaya bakmayıp önüne bakması gerekiyor.

Maçın hakemi Yiğit Arslan gayet iyi maç yönetti, iki takımda temposuz oyundan dolayı hakemi zorlayacak bir durum olmadı.

Orgill'in ihraç olduğu pozisyonda Hasan Kılıç'ın daha sakin kalması gerekirken ortamı yumuşatması gerekirken aksine ortamı gerdi.

Takımda lider oyuncu olmak fark gerektirir.

Zorda olsa bu oyunla alınan üç puan iyi puan.