31Mart 2019 Yerel seçimlerini, ülkenin beka sorunu açısından değerlendiren politikacılar vardır.
Böyle bir bakış açısının faydadan çok zararının olduğuna inanıyoruz.
Ülkenin beka sorunu demek, seçimlerin sonuçlarının varoluş yok oluşla doğrudan ilişkisinin olması demektir. Bu nedenledir ki, bu ifadenin kullanılmasının doğru olamayacağını düşünüyoruz.
Sayın Bahçeli, ' Seçimler ülkenin beka sorunudur ' derken acaba neyi amaçlamaktadır?
Bu ülkeyi 2002 yılına kadar kendilerinin yer aldığı hükümet tarafından yönetilmiştir.
Kendilerinden sonra da ortağı olduğu AK PARTİ tarafından yönetilmektedir.
Şimdi şu sorunun cevabını vermesinin gereğine inanıyoruz:
Türkiye'nin ateş çukurunun kenarına kendileri mi götürmüş yoksa ortağı mı?
Sayın Bahçeli destek adına AK PARTİYİ lekeleyerek ülkeyi gereğince yönetemediğini mi kamuoyuna anlatmak istemektedir?
Sayın Devlet Başkanımız, 'Cumhur İttifakı beka meselesidir diyor. Türkiye için demiyor.
Yoksa Sayın Bahçeli'nin bilip de Sayın Devlet Başkanımızın bilmediği bir şey mi vardır?
Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı dahil, Mondros Mütarekesi sonrasından başka hiçbir döneminde beka sorunu yaşamamıştır. Ve inşallah da kıyamete kadar yaşamayacaktır. Bu tür ifadeler milletin aklına olmadık olumsuzlukları ve karamsarlıkları getirir. Politikacının görevi ufukları karartmak değil, aydınlatmaktır.
Hitler Almanya'sında İkinci Dünya Savaşı'nda Almanlar, Berlin işgal edilinceye kadar savaşı kazandıklarını biliyor ve inanıyorlardı.
Sayın Bahçeli, Türkiye'nin Mondros Mütarekesi sonrası şartlarını yaşadığını mı söylemek istiyor? Yoksa kendi partisinin beka sorununu ülkenin beka sorunu ile karıştırmış mıdır?
Seçimlerin, 'Beka sorunu' şeklinde düşünülmesi akla ziyan başka olumsuzlukları da beraberinde getirir: Seçimleri AK PARTİ VE MHP dışındaki partiler kazanırsa ülke yok olacak demektir. Böyle bir algı kamuoyunda kutuplaşmalara neden olmaz mı?
Politikacıların görevleri toplumu kutuplaştırmak olmadığını biliyoruz. Kutuplaştırılmış toplumda kardeşliği, birliği ve dayanışmayı nasıl sağlayacağız?
Sayın Bahçeli'nin ifadesiyle, 'ateş çukurunun kenarına getirilmiş bir ülkede' her şeyden önce birliğe, kardeşliğe, sevgiye ve dayanışmaya ihtiyaç vardır. Bu değerleri yaralayacak beyanlardan uzak durmak hepimizin görevi değil midir?
Onlarca yıldır ülkeyi iyi yönetsinler diye oy verdiklerimiz, 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit ' diyerek bu işi beceremediklerini mi anlatmak istiyor?
İster öyle, ister böyle olsun, bu ve buna benzer karamsar, ufuk karalayıcı ve kutuplaştırıcı ifadelerden kaçınılması dileğiyle selam ve sevgiler…