Partiler bazında ortaya çıkan dengeleri konuşmuyoruz.
Son seçim ile ortaya çıkan yeni siyasi dengeleri konuşmanın gereğine inanıyoruz.
Masa başında kurgulayıp bu tabloyu çizmeye kalksanız başaramazdınız.
İşin başından beri HDP’nin barajı aşacağını herkes biliyordu.
Hesaplar buna göre yapılmasa bile aklı başında ve siyasi deneyimi olan herkes, bu sonucu biliyordu.
Artık Türkiye siyasetinde yeni bir pencere açılmıştır.
Bu pencere Türkiye’nin felaketi olabileceği gibi selameti de olabilir.
Bu da Anadolu topraklarının iki önemli etnik yapısının hoşgörüyü paylaşıp paylaşamamasıdır.
Oran olarak birbirlerine yakın ve milletvekili sayısı açısından da yine birbirlerine eşit bu iki siyasal güç, söylemlerini varlık nedenlerini oluşturan etnik yapılarına dayandırırlarsa bu durum ülkemiz için felaket olur ve Meclis, Birinci Meşrutiyet(1877) Meclisi’ne döner.
Farklı partiler, farklı görüşleri savunmak için vardır.
Görüş ve düşünceleri birbirlerine yakın olanların aynı siyasi partinin çatısı altında toplanmaları doğaldır.
Farklı partiler, farklı görüşleri temsil ederler.
Ancak bu farklılık, tarihi bütünlüğümüzün ve kardeşliğimizin sınırlarını zorlamamalıdır.
Bu konuda endişemiz, bu sınırların zorlanmasıdır.
İlgili siyasal kuruluşların liderlerinin sorumluluk kuşaklarını kuşanarak hareket edeceklerini düşünüyoruz.
Bir sözün ve tartışmanın ne gibi sonuçlar doğuracağının hesabını yapacaklardır.
Bu ülkeyi birlikte kurtardık, birlikte buraya getirdik ve de birlikte yaşatacağız.
Selam ve sevgi ile…