Milletlerin tarihinde bazı tarihler vardır ki, o tarihler tarihe altın harflerle yazılır.18 Mart tarihide öyle bir tarihtir ki ,Türk Milletinin tarihine altın harflerle yazılmıştır. Büyük devletlerin dünyayı paylaşma yarışında kolay lokma diye düşünerek saldırdıkları yer yer işgal ettikleri Türk vatanının kolay bir lokma olmadığını 18 Mart 1915'e kadar devam eden deniz savaşlarında Çanakkale'de destan yazarak 7 düvele gösteren Türk Milleti için 18 Mart son derece kıymetli ve anlamlı bir tarihtir. Çünkü vatan dardayken asla geriye dönmeyi düşünmeyen canını seve seve hiçe sayan on binlerce vatan evladının kanı ve canı sayesinde bu vatan düşmandan kurtuldu. Bu yüzden 18 Mart şehadet demektir. Şehadet ise vatanın kurtuluşu ,düşmanın hezimeti demektir. Elbette sadece Çanakkale'de değil, vatana ,iç güvenliğimize, ülkemizde veya başka bir ülkede insanlığa saldırının ve işgalin olduğu her yerde Kurtuluş Savaşında ,Kıbrıs Savaşında, Kore savaşında ,Gabar'da Şırnak'ta ,Hakkari'de ,Ağrı dağında ,Suriye'de Irak'ta terör unsurlarının olduğu her yerde vatan ,bayrak ve değerlerimizin korunması için şehadet vardır. Şehadet ve gazilik kolay değildir. Sahada olmakla ,sırça saraylarda yaşayarak kahramanlık edebiyatı yapmak aynı şey değildir. Bu yüzden şehitlerimize ve gazilerimize çok şey borçluyuz. Hiç şüphesiz 18 Mart aynı zamanda şehitlerimize olan vefa ve saygı borcumuzu hatırlama ve hatırlatma günüdür.
18 Mart öylesine sıradan bir gün değil tüm şehitlerimizin hatırlandığı ,unutulmadıklarının ülke genelinde gerçekten gösterildiği özel bir gündür. Böyle bir günde sadece resmi görevlendirilmiş protokolün değil, tüm halkımızın da anma törenlerine katılımı kıymetlidir. Böylesine anlamlı bir günde şehitliklerimizi sadece ailelerine ve resmi protokole bırakmak vefasızlık ve duyarsızlık olur. Böyle bir fotoğrafın verilmemesi için 18 Mart Şehitler Günü'nde mutlaka bir fırsat yaratıp en azından bir şehidimizin mezarını ziyaret ederek saygı borcumuzu yerine getirelim. Çünkü şehit ailesinden sonra Türk Milletinindir. Şehitlerimize ve emanetlerine sahip çıkacak, şehitlerimizi unutturmayacak olan halkımızdır. Eğer bu hassasiyet artan oranda gösterilirse ," Şehitler ölmez vatan bölünmez " sözü hiçbir dönemde anlamını yitirmez. Madem şehitler ve gaziler vatanımız, milletimiz, bayrağımız ve kutsal değerlerimiz için bu önemli mertebeye ulaştılar 18 Martlarda şehitlikleri sadece resmi protokole , şehit ailelerine ve gazilere bırakmak çok yanlış olur. İçinde halkın eksik bırakıldığı, şehitliklerde yapılan anma programları yeniden gözden geçirilmelidir. Bende bir şehit yakınıyım. Şehit yakını olmam nedeniyle şehit yakınlarının 18 Mart hassasiyetlerini biliyorum. Yalnız bırakılmayı kabul edemiyoruz .Halkımızın çok da duyarsız olmadığını bu konularda bir kıvılcımın yakılmasını beklediğini biliyoruz .Bu nedenle gelecek 18 Martlarda gerçekleştirilecek olan Şehitliklerdeki Şehitleri Anma günlerinde saflarımızın daha da sık olmasını gönülden istiyor ve umuyorum.
Üzerine basarak ifade ediyorum bilene ,anlayana 18 Mart şehadet demektir .Şehadet ise Çanakkale Savaşıdır, Kurtuluş Savaşıdır, Kıbrıs Savaşıdır ,Kore Savaşıdır...Ama sadece bu savaşlar değil barış adına insanlık adına ,iç güvenlik ve sınır güvenliği adına yapılan mücadelenin adı şehadettir...Şehadet basit bir şey değildir vatan için seve seve can vermek ,bayrağa al rengini kanıyla vermektir...Şehadet o kadar çok kıymetlidir ki herkese nasip olmaz ,bir yerde de satılmaz. Şehadet bağımsız ve özgür bir ülkede özgür yaşamak için ödenen çok kıymetli bir bedeldir.18 Mart'ı, 18 Mart yapan tüm şehitlerimizi saygıyla ,sevgiyle selamlıyor, aziz hatıraları önünde bir kez daha minnetle eğiliyorum. Tüm şehitlerimizin ruhları şad mekanları cennet olsun.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 108. Yıldönümünde başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve bütün Çanakkale kahramanlarını vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle, anıyorum.