Tam 27 yıl 58 gün oğlum gelecek diye bekledi. Her bayram baba oğul kucaklaşmalarına imrendi. Oğlu gelmeyince hep bir yanı boş kaldı. Evlat acısı iliklerine kadar işledi. Kendisini hep yalnız hissetti. Oysaki ona kol kanat olan hayatta bir oğlu daha vardı. Şehit acısı çok ağır geldi. 27 yıl 58 gün küçük oğlunun hasreti ile yandı, kavruldu. Ömrünün son 27 yılını kronik hastalıklarla geçirdi. Bilen oldu mu bilinmez. Bir babalar gününde tek katlı evinde gece yarısı hakka yürüdü. Umuyoruz ki, ebedi alemde şehit oğlu ile kucaklaşmış, onu doya doya koklamıştır. İçimizden geçen de, duamızda, dileğimiz de budur.
Bayramlar kavuşmak, kucaklaşmak, sevgiyi paylaşmak, hal ve hatır sormak, hasret gidermek için çok anlamlı ve çok özel günlerdir. Bu yüzden bayramlarda şehit annelerinin, şehit babalarının, şehit eşlerinin, şehit çocuklarının ve şehit kardeşlerinin yürekler son derece buruktur. Ama bu Kurban bayramı bizim için çok daha buruk bir bayram. İlk kez babam olmadan bir bayramı geçireceğiz. Ne şehit kardeşim gelecek, ne de babamın elini öpebileceğim. Bayramı,bayram tadında yaşayanları imrenerek izlemek zorunda kalacağım. Adına ister kader diyelim, ister başka bir şey 27 yıl sonra şehit babası şehit oğlu ile ilk kurban bayramını Samsun'da Asri Mezarlıkta kucaklaşarak geçirecekler. Onların kucaklaşmasına ahirette melekler tanık olacaklar. İçimden öyle geçiyor, öyle olsun da istiyorum. Onlarında hakkı özlem gidermek. Mekanları cennet ruhları şad olsun. Annem ve ben bu kurban bayramını çok daha buruk geçireceğiz. Bu yüzden diyorum ki, bayramı bayram tadında yaşayanlar yaşadıkları anın tadını mutlaka çıkarsınlar. Ama asla şımarmasınlar. Çünkü yaşam çok değişik süprizlerle dolu. Geçen Ramazan bayramında kardeşim yine yoktu, ama babam vardı. Babamın varlığı aslında çok şeymiş. Bencillik yapmak istemiyorum empati yapıyorum. Kardeşim de baba mı özlemiş olamaz mı? Onların ahiretteki buluşmasını özlem gidermek olarak görüyorum. Dile kolay 27 yıl sonra şehit babası şehit oğluna kavuşuyor. Bu kavuşma gözle görülmez, görülmeyecekte sadece hayal edilecek. Bu buluşmanın hayalide çok güzeldir. Bu bayram şehit babası, şehit oğlu ile buluşuyor. Tam 27 yıl sonra baba oğul kucaklaşıyor. Böyle bir buluşmaya meleklerin tanık olmasından, anlam katmasından daha doğal ne olabilir? O büyük buluşmaya bayram günü annem ve ben sessizce tanık olacağız. Aslında bu bizim için şehitlikteki yeni bir buluşmanın buruk bir sevinci olacak. Ne anlatacak kelime, ne de yazacak bir kalem var. Empati yapan hissedecek ve anlayacak. Keşke şehitlikte değil evimizde buluşmalarına tanıklık edebilseydik, demenin hiçbir yararı olmayacak. 27 yıl sonra şehit babası şehit evladı ile aynı dünyada birlikte olacak. Ev sahipliğini cennet kokulu şehit evladının yapacağı buluşma ebedi alemde sonsuza kadar sürecek.
Bütün bunları neden paylaşıyorum. Şehit yakını olmanın ne kadar ağır bir yük olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. Yaşam devam ederken, yaşamdan kopan her bi parçanın insan yüreğinde buruk bir acı olarak yaşamaya devam ediyor olması unutulmasın istiyorum. Birileri bayram tadında bayramlar yaşarken birilerine bayramlar acı verecek. Hayat bu, kimsenin buna yapabileceği bir şey yok. Biz şehit yakınları ateşin düştüğü yerde buruk bayramları yaşarken, birilerinin sevincini çok görmüyoruz. Herkese mutlu bayramlar dilemeye devam ediyoruz. Hepimizin bayramı güzel olsun.