15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün hemen peşinden apar topar GATA ve askeri hastaneler KHK ile sivilleştirilerek Sağlık Bakanlığına (Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne ) bağlanmış, diğer bir ifade ile kapatılmıştı. O günlerde kapatmayın bu doğru değil, diyenlere pek kulak verilmedi Zaten pekte ısrarcı olunmadı. Askeri hastanelerin tasfiyesi gerekli görüldü. Bu süreçten sonra askerler artık sivil hastanelere yönlendirilmeye başlandı. Geçen zaman içerisinde bu işleyişin güvenlik yönünden sakıncaları, askeri personel yönünden hayati bazı aksamaları ve gecikmeleri net olarak görüldü. Elbette bu işleyiş sadece askeri yetkilileri değil sivil yetkilileri de rahatsız etti. Gazi ve şehitler gelirken askeri hastanelerin önemi inkar edilemezdi.
Oda TV yazarı Müyesser Yıldız 5 Mart 2019 tarihli yazısının başlığını 'Askeri Hastaneler Geri Dönüyor' olarak atmış ve yaşananları özetleyerek bu dönüşün ne kadar hayati bir dönüş olduğuna vurgu yapmış. O güne dair yaşananların kısa özetini bakın nasıl vermiş: Öyle ki, komutanlar, 'İki cephede savaşıyoruz... Ölüm kalım savaşı veriliyor' diyordu. Gidişatı gören hemen herkes, 'Yapmayın, etmeyin' uyarısında bulundu. Ama dinleyen kim? Apar topar devir yapıldı... Yüzlerce yıllık birikim dağıldı... Tecrübeli personel ayrıldı... Verilen sözlere rağmen birçok hak kaybı yaşandı vs.' Dedikten sonra söz konusu kanun teklifinin gerekçesinden bir bölüm paylaşmış, aynen aktarıyorum. 'Türk Silahlı Kuvvetlerince icra edilen harekatlar kapsamında muharebe sahasında muharip unsurlarla birlikte askeri sağlık personeli de görev yapmaktadır. Harekatın seyri açısından muharip unsurlarla birlikte hareket eden diğer unsurların da aynı savaş yeteneğine sahip olması gerekmektedir. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'ne harekat alanında sağlık hizmeti veren hastanelerdeki uzman tabipler de muharebe yaralanmalarına karşı tecrübeli, 24 saat esasına göre görev yapabilen, gerektiğinde muharebe hattındaki yaralıya stabilizasyon cerrahisi uygulayabilecek nitelikte olmalıdır. Bu kapsamda özellikle harekat alanında kurulan seyyar cerrahisi hastaneler ile sınır ötesinde kurulan cerrahi seyyar sağlık teşkilleri için askeri vasfa sahip uzman tabip personel ihtiyacı bulunmaktadır. Hali hazırda TSK'da büyük çoğunluğu emeklilik hakkını elde etmiş her an ayrılabilecek durumda 26 cerrahi branşlı uzman tabip görev yapmaktadır. ' Bu gerekçeden de öyle anlaşılıyor ki, Askeri hastanelerin ve askeri sağlık personelinin hayati önemi yetkililer tarafından da anlaşılmış ki, dönüş sinyalleri veriliyor. Gerçekten de doğrusu budur. Bulunduğumuz coğrafya gerçekten sıkıntılı bir coğrafya, hangi saldırıyla hangi ihanetle ne zaman karşılaşılacağı belli değildir. Askeri personelin yanında, askeri sağlık personeli olmazsa olmazıdır. Gazi ve şehitler verilirken harekat alanında sağlık hizmeti sivil sağlık personeli ile yeterli olmaz, hatta hiç olmaz. Sivil sağlık personeli askeri ateş hattının neresine kadar gidebilir?
Gecikmeli olsa bile askeri hastanelerin, askeri sağlık personelinin önemi anlaşılmıştır. Askeri hastaneleri yeniden açma kararı kesinlikle doğru bir karardır. Özellikle de bulunduğumuz sıkıntılı coğrafyada ve sınır ötesinde son yıllarda yaşanan askeri hareketlilik, askeri hastanelerin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Hatadan dönmek erdemdir. Askeri sağlık personeli ve askeri hastaneler, harekat alanında Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirir ve güçlü tutar.