Atakent'te oturuyorum, bazı günler Atakum bazı günler de Kurupelit istikametinde hemen her sabah beş altı, kimi zaman da sekiz on kilometre yürüyorum. Sükûneti de hiddeti de güzel Karadeniz'in, ben her halinden keyif alıyorum. İnsanlarla selamlaşıyor, konuşuyor, bazen şakalaşıyor, bazen dertleşiyorum.
Bir şey hariç her şey güzel o sahillerde. Ah bir de akşam gezmesine çıkanlarının bıraktığı atıklar, kuruyemiş, özellikle de çekirdek kabukları ve şişe kırıkları olmasa. Banklar var dizi dizi ve hemen yanlarında çöp sepetleri. Şöyle bir uzatıverse kolunu hanımefendi ya da beyefendi o çöp kutusuna ulaşacak, kol mesafesinde yani. Ama hayır, uzatmıyor kolunu, ağzına attığı çekirdeği midesine indirirken kabuğunu da hemen önüne püskürtüyor. Akşam tertemiz olan bankın önü sabah insanı isyan ettirecek kadar pis.
O sahiller kamunun ortak malı, herkesin hakkı ve sorumluluğu var o alanda. Sadece o alan değil, bu kent, bu vatan hatta bu dünya hepimizin ve hepimiz hem hak sahibiyiz hem de temiz tutmakla ve titizlikle korumakla yükümlüyüz. Kentli ya da köylü, okumuş ya da okumamış, yaşlı ya da genç fark etmez hepimiz çevremizi tremiz tutmakla yükümlüyüz.
Görgü kuralları ve yasalar ama daha önemlisi ve hepimiz için en baş değer olan dinimiz bunu emreder. 'Temizlik dinin yarısı' hadisi ya da 'temizlik imandan gelir' inancı ortada dururken 'ben Müslümanım' diyen birisinin yaşadığı kente ve çevresine karşı bu kadar saygısız olmasını anlamak mümkün değil.
Başlıkta 'Bir Garip Öneri' demiştim ya şimdi sıra onda. Şöyle bir akşam başta devletin bu ildeki en büyük temsilcisi Samsun Valisi olmak üzere Büyükşehir Belediyesi ve merkezdeki ilçe belediye başkanları, il emniyet müdürü, il müftüsü, il milli eğitim müdürü, siyasi partilerin il başkanları, ilçe başkanları, ilçe müftüleri sahile çıksalar. Önce sadece yaptıklarının yanlış olduğunu söyleseler o insanlara, çöplerini atmaları için kağıt torbalar verseler ellerine ve bundan sonra kabahatler ve belediyeler kanunlarına göre işlem yapılacağını ihtar etseler. O gün geldiğinde de gerçekten ceza uygulamasına geçseler acaba nasıl bir sonuç alırlar?
Çocuklarımıza kötü örnek oluyoruz. Geleceğimizi katlediyoruz, ama daha önemlisi geçmişten gelen temizlik ve insana saygı geleneğimizi kırıp döküp çöpe atıyoruz. Kimsenin buna hakkı olduğunu sanmıyorum.