Bir olayı yaşamak ile gözlemlemek farklı şeylerdir. Biz yaşadık.
Sözleri Nuran Bahçekapılı ve müziği ise Volkan Konak'a ait olan sözleri tekrar etmiyorum:
'Vay seni Cerrahpaşa, İçmem suyundan içmem.
Bir dahaki seneye. Yolcu da gelup geçmem.
Yaş akar gözüm sızlar, Ne kalur gerisine
Herkesin bir derdi var, Durur içerisinde.'
'İnanduk doktorlara. Öyle böyle dediler
Ayrılık defterini. Elimize verdiler.'
Doktorlardan şifaya vesile olmalarını istedik ve istiyoruz. Doktorlardan ömür dilenmedik, dilenmiyoruz. 'Çünkü değişmeyen bir inancımız vardır: 'ALLAH DİRİLTİR, ALLAH ÖLDÜRÜR.'
92 yaşındaki babamızı kaybederken hiç yaşamadıklarımızı yaşadık.
Babalarını kaybedenler, yaşamlarının orta direğinin nasıl çöktüğüne tanık olmuşlardır.
Babam benim hafızlıkta ilk hocamdır. Ayrıca hafızlığımın bugünlere gelmesinde de büyük payı vardı.
Kendisi yerli ve yabancı büyük inşaat firmalarında formen olarak çalışmasına ve oralardan emekli olmasına rağmen birçok dini konularda tartışır ve de haklı çıkardı.
Ve bir kuşluk vaktinde kara haber geldi Of Devlet Hastanesinden: Durum ciddi ve tehlikeli.
Kardeşimle yola koyulduk. Aldık ve geldik. Gazi Devlet Hastanesinden acilen OMÜ ACİL SERVİSİNE…
Servislerde yer yok. Acilde, acilin gözlemine, oradan acilin yoğun bakımına ve oradan servise, servisten dahiliye yoğun bakımına.
Volkan Konak'ın ifadesiyle, 'Öyle dediler, böyle dediler, ayrılık defterini elimize verdiler.'
Bu süreçte hastamızla ilgilenen tüm görevlilere ve arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür borçluyuz. Haklarını babama helal etmelerini istirham ediyoruz. Yalnız bizi değil, tüm hastalarımız açısından önem arz eden bazı şeyleri fırsat buldukça yazmak istiyoruz.
Selam ve sevgi ile…