n
n n Biraz sancılı da olsa ve henüz resmen tanımamış bulunsak da Irak’ın kuzeyinde kundaklanan oğlumuza nur topu gibi bir kardeş geliyor. İkinci Kürt özerk bölgesi, bizim de derinlik stratejimizle(!) Suriye’nin kuzeyinde döllendi; şimdilerde doğum hazırlıkları yapılıyor.
n n
n n Nüfustaki adıyla Emrullah Uslu ya da gazete köşesindeki müstear adıyla Emre Uslu; polis kökenli bir akademisyen ve köşe yazarı. Uzun yıllar ABD’de kalmış, Fethullah Gülen Cemaati’ne yakın olduğu söylenir. Polis Akademisi’nde hocalığı var. Taraf’ta yazıyor. Polislikten gelmiş olmasından ve mensubiyetlerinden kaynaklandığı düşünülen geniş ve derin bir haber ağı var. Çok ilginç yazılar yazıyor, kimsenin bilmediği ilişkileri açıklıyor, şaşırtıcı öngörüleri dile getiriyor ve ilginçtir neredeyse tamamına yakını doğru çıkıyor. En azından hiçbiri yalanlanmıyor.
n n
n n Bu Emrullah ya da Emre Uslu iki gün önce bir yazı yazdı; ilginç bir yazı; yine daha önce yaptığı gibi kapalı kapılar ya da ulaşılmaz adalarda yaşananları aktarıyor. Bir bölümünü kelimesi kelimesine alıyorum. Okunmasında fayda var:
n n
n n “PKK’nın Irak taki kolu PYD’nin lideri Salih Müslim’in Türkiye ziyareti tartışılmaya devam ediyor. Ziyaretle ilgili neredeyse her kafadan ses çıkıyor. Ziyaret sırasında kimlerle ne konuşulduğuna ilişkin muhtelif yazılar çıkıyor. Ankara kulislerini çok iyi tutan bir kaynağımla bu konuyu görüştüm ve Salih Müslim’in ziyaretinin arka planını öğrendim. Salih Müslim Türkiye ziyaretinde Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüştü.
n n
n n Devlet kayıtlarına giren görüşmede şu konular konuşuldu, şu sözler veridi:
n n
n n 1) Feridun Sinirlioğlu ve Hakan Fidan görüşmede PYD liderine Suriye’deki kontrol dışı muhalif yapılara karşı birlikte hareket edilebilecek, onlara karşı görüşmeler yapılabilecek tek yapının PYD olduğunu belirtti. İki müsteşar görüşmede açıkça “diğer oluşumlara karşı olduklarını, dolayısıyla görüşme için bu yapıların değil PYD’nin tercih edildiğini” söyledi.
n n
n n 2) İlerleyen süreçte PYD’nin özerklik ilanının Türkiye tarafından tanınacağı ifade edildi. Türkiye’nin bu tutumu Sinirlioğlu ve Fidan tarafından kayda geçirilip söz verildi.
n n
n n 3) PYD’nin özerklik konusuna şimdilik girmemesi, bu konuda Türkiye’deki kamuoyu hassasiyetlerinin gözönünde bulundurulması gerektiği ifade edildi.
n n
n n 4) Türkiye’nin sınırlarından PYD’nin kontrol ettiği Kürt bölgesine yardım yapılması ve bunun PYD eliyle yapılması hususu karara bağlandı.
n n
n n Alınan karar gereği önümüzdeki dönemde PYD’nin kontrol ettiği sınır kapılarının açılarak yardımların geçişine izin verileceği değerlendiriliyor.
n n
n n 5) İki müsteşar Türkiye’den yapılacak yardımların sağlanabilmesi için Türk kamuoyunun tepkisinin çekmemek gerektiğini ifade ederek sınırdaki PYD bayrağının indirilmesini talep etti. Bu talep PYD tarafından kabul edilerek PYD bayrağının indirilmesi sağlandı.
n n
n n Salih Müslim ziyaretinde tartışılan en hassas konu Salih Müslim’in İmralı’ya gidip Öcalan’la görüştürülüp görüştürülmediği konusu.
n n
n n Salih Müslim İmralı’ya gidip Öcalan’la görüşmedi. Ancak Hakan Fidan PYD lideri ile yapılan görüşmeleri Ada’ya gidip Abdullah Öcalan’a aktardı. Öcalan’ı sürece dâhil ederek yapılan görüşmelerde çıkan sonuçlar için Öcalan’ın onayını aldı.
n n
n n Peki, bu görüşme ve görüşmede alınan karalar ne anlama geliyor? PYD eliyle Suriye’de yapılacak yardımların Suriye’de ve Irak’ta toplum nezdinde PKK’yı güçlendireceği görülmüyor mu? Bu yardımlar neden, Kızılay tarafından doğrudan yapılmıyor? Bu yapılamıyorsa bu yardımlar neden Barzani taraftarı Kürtler eliyle değil de PYD eliyle yapılacak?
n n
n n Yardımların PYD eliyle yapılması, bölgede PYD’nin toplumsal meşruiyetini ve etkisini güçlendirip PKK/PYD’nin ekmeğine yağ sürüyor. Devlet elbette bunu biliyor.
n n
n n Ancak devlet Türkiye’deki çözüm süreciyle ilgili olduğu için bunu yapmaya mecbur. Şöyle ki; Türkiye’de barış sürecinde istenen ilerleme sağlanamadı. PKK’da bir grup ayak sürümeye devam ediyor. Öcalan da dâhil olmak üzere, PKK liderleri devleti tehdit etmeye başladı.
n n
n n Hükümet PKK’nın beklediği demokratikleşme adımlarını PKK’nın istediği süre içinde yapamayacak. Seçim barajı gibi bazı taleplerini ise hiç yapmayacak. Bu durumda PKK’nın savaşı yeniden başlatacağından korkulduğu için hükümet PYD’ye yapılacak yardımları “güven artırıcı önlem” olarak görüyor. PYD’ye yardım sağlayarak PKK’nın savaşı başlatması önlenmek isteniyor. Bu da Öcalan üzerinden yapılıyor. Bu nedenle PYD ile yapılan görüşmelerin sonuçları Öcalan’a onaylatıldı.
n n
n n Yani durum şu: Devlet çözüm sürecinde patinaj yaptığı, verdiği sözü yerine getiremediği için PKK’ya diyet ödüyor...”
n n
n n Bunlara katılır ya da katılmazsınız, “Yok daha neler, koca Türk Devleti bir kanlı katilden onay alır mı?” diyebilirsiniz. Ama ne gariptir ki Emrullah ya da Emre Uslu yazdıklarında pek yanılmadı, yalanlanmadı. Bu yazı da henüz yalanlanmış değil.
n n
n