n Annemi ebedi yolculuğuna uğurladığım 17 Haziran’dan bu yana bu kaçıncı dost cenazesine katıldığımı bilmiyorum, saymayı unuttum. Önceki gün sanat musikisinin unutulmaz ismi ve hocası Taner Çağlayan’ı, dün de Sevgili Embiya Sancak’ın babasını uğurladık Hakk’a. Siz bu satırları okurken, başka bir dost Hakk’a yürümemişse ve biz sağ kalmışsak bugün de Necdet Şensoy’u toprağa vereceğiz.
n n
n n Yaşlanıyor ve giderek artan bir hızla yalnızlaşıyoruz. Dostlarımızı daha sık uğurlar olduk ervah alemine. Hocanın “külli nefsin zaikatü’l mevt(her nefis ölümü tadacaktır)” ayetini hatırlatan sesini daha sık duyuyoruz.
n n
n n Aşık Veysel, “Gemi yükünü aldı harekete kimse mani olamaz” derken Yahya Kemal de “Demir almak günü gelmişse zamandan/Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan” diyor. Biri halk irfanıyla sade ve yalın, diğeri sanatkar ustalığıyla süslü ve zarif, ama ikisi de ilahi hikmete tam bir teslimiyet içinde anlatıyor; gelecek zamanı ve bize de gelecek olan mukadder akıbeti. Bugün dostlarımıza karşı el bağladığımız o “taht misali musalla taşında” bizim de “bir namazlık saltanatımız olacak” elbet; ama bir gün önce ama bir gün sonra. Ne güzel temennidir o “sıralı ölüm” temennisi. Ve ne muhteşem bir duadır “genç ölümüyle imtihan edilmeme” duası. Düşmanının bile “genç ölüsüyle imtihan edilmemesini” dileyen bu halk ne büyük bir halk ve o irfan ne muhteşem bir irfan.
n n
n n Doğmak, yaşamak ve ölmek üzerine nefis bir dörtlük vardır; çoğu kimse yalan yanlış okur, kimileri Mevlana’ya kimileri Mehmet Akif’e maleder ama Muallim Naci’nin hocası Haki Efendiye aittir ve doğrusu da şudur: “Yadında mı dünyaya geldiğin zaman?/ Sen ağlarken gülüyordu alem/ Öyle bir ömür sür ki, olsun/ Mevtin sana hande aleme matem.” Mevti(ölümü) kendisine bayram aleme matem olacak ömür sürebilenlere ne mutlu.
n n
n n Yahya Kemal le, onun “Tekrar mülaki oluruz Bezm-i ezelde/Evvel giden ahbaba selam olsun erenler” dizeleriyle bitirelim bu yazıyı. “Evvel giden cümle ahbaba selamlar olsun ve cümlesi nurlar içinde yatsın.
n n
n