n

n
n Mümtaz er Türköne, Zaman Gazetesi ndeki köşe yazısını Devlet öldürünce sevinmez başlığı ile yazmış.O yazısında Çukurca daki Geçimli Karakolu na yapılan saldırıda öldürülen 16-17 yaşındaki üç kıza ayırmış.Yazısında bu terörist kızlar için duyduğu üzüntüyü belirtmiş herkesin bu üç asker katiline üzülmesi gerektiğini işlemiş. Elbette devlet hiçbir ölüme sevinmez... Ama devlet şehitlerinin katilini ölü ele geçirdiği için de asla üzülmez, üzülmesi de gerekmez. Çünkü şehit askerlerin yakınlarının en önemli isteği, şehitlerinin yaşam hakkını elinden alan teröristlerin bir an önce etkisiz hale getirilmesini istemektir. Şehit annesinin isteği şehidin kanının yerde bırakılmamasıdır.
n
n
n
n Öldürme planı ile askerlere saldıran, askerlere tuzak kuran hiç kimseye devletin ve milletin acıması istenemez ve söz konusu bile edilemez. Böyle bir acıma hissi ne devlet olmayla, nede insan olmayla ilgili değildir. Herkesin yaşam hakkı vardır. Başkalarının yaşam hakkına hiçbir şekilde saygı duymayan ve onların yaşam hakkını yok etmek için elinden geleni yapan hiçbir teröristin hikayesi, bayan olması, yaşının küçüklüğü acınması için gerekçe değildir. Buna rağmen bazı şeyleri kaşımak adına Mümtaz er Türköne nin acıma isteği kendi tercihi ve o fotoğraftaki yeridir, kendisi bilir. Başkalarının da aynı fotoğraf karesinde olmasını istemesi düşündürücüdür. O üç bayan teröristin de içinde bulunduğu grubun şehit ettiği askerlerin kimliklerinin DNA testleriyle tespit edilmiş olması, kime içimizin acıması canımızın yanması gerektiğini ortaya koymuyor mu ki teröristlere üzülelim. Kimsenin terörist ölümlerine göbek attığı da yok. Ama hiç olmasa bile bazı şehit katillerinin öldürüldüğünü bilmek şehit yakınları için bir teselli ,bir dayanma gücüdür. Bunu ancak birebir yaşayan bilir...Mümtaz er Türköne nin devletin vatandaşları sıfatıyla o üç kız çocuğu için hep birlikte üzülelim düşüncesine katılmıyorum. Böyle bir düşünceyi açıklayan yazarın da kimin değirmenine su taşıdığını rahatlıkla görüyoruz. Şehit yakını kimliğimle çok net söylüyorum, acımasızca ve kalleşçe askerleri şehit eden hiç kimsenin yaşı ve cinsiyetine göre hareket etmemiz düşünülmemelidir. Devlet, şehitlerin katillerini etkisiz hale getirirken saldırganı öldürdüğü için üzüntülü olması gerekmez. Madem ki bir saldırı, bir ihanet çemberi kurulmuş bunu dağıtırken askerlerin teröristlerden bazılarını veya tamamını ölü ele geçirmesi bu kuralsız savaşın doğal bir sonucudur. Buna üzülünmez. Bu sonuca devletin üzüntü duymasını istemek ise abesle iştigaldir.Bu ülkede kim hangi fotoğraf karesinde yer almak istiyorsa orada durması kendi tercihidir. Bu ülkede yaşam hakkına saygı duymayıp yaşam hakkı isteyen hiç kimsenin yaşam hakkına saygı duymuyorum.
n
n
n
n Mümtaz er Türköne, çok konuşulan köşe yazısı ile hangi mesajı vermiştir. Devlet öldürünce sevinmez başlığının tersini düşünenlerin olduğu ortadadır. Kimse acındırma pozisyonuna girmesin. O üç teröristin hain emelleri yüzünden üç şehidin paramparça olan vücutlarının DNA testi ile tespit edilmesi bile devletin üzülmemesi için bir gerekçedir. Teröristlerin yasını devlete tutturmak olacak iş mi?
n
n
n