Tarih vermek istemiyorum ama eskiden camilerimizde devletimizin kurucusu ve kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına camilerimizde hocalarımız dua eder, bizler de o duaya milletçe içtenlikle amin derdik. Hatta Atatürk adı geçen duaya amin derken sesimizi hafif yükseltirdik. Çünkü Atatürk'e edilen duaya amin derken onun Türk milleti için yaptığı fedakarlıklar gözümüzün önünden film şeridi gibi geçerdi.
Camilerimizde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan o anlamlı dualara amin derken hiçbir zaman rahatsızlık duymadım, rahatsızlık duymadık. Aksine Atatürk'e yapılan duaya amin derken büyük bir gurur duyardık… Bunu bir vefa borcu olarak algıladım. Şimdilerde ise camilerimizde hocalarımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının adını dualarımıza dahil etmiyor ve anmıyorlar. Elbette bu durum hocalarımızın şahsi tasarrufunda olan bir konu değil. Camilerimiz ve hocalarımız devletin resmi kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı hareket etmek durumundadır. Özelliklede 30 Ağustos Zafer Bayramı Cuma hutbesinde devletimizin kurucusu Atatürk'e yer verilmemesini Türk milletinin bir ferdi olarak içime sindiremedim. Keşke eskiden olduğu gibi camilerimizde hocalarımız yine 30 Ağustos Zafer Bayramı Cuma hutbesinde Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını ansaydılar. Devlet Atatürk'e dua edilmesini istemiyor mu? Sorusunu içimden geçirdim. Bu ağır sorunun cevabını Diyanet İşleri Başkanlığımız Türk milletine vermelidir. Halbuki Gazi Mustafa Kemal Atatürk devletimizin kurucusu, vatanımızın ve milletimizin kurtarıcısıdır. Atatürk hepimizin ortak değeridir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına vefasızlık yapma hakkımız yoktur. Diyanet İşleri Başkanlığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili konularda ayrıştırıcı değil, birleştirici olacak hutbelerle hocalarımızın milletle buluşmasını sağlayacak tedbirleri almalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığımız eskiden olduğu gibi camilerimizde hocalarımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına dualarında yer verilmesini sağlamalıdır. Türk milleti Atatürk'e ve onun silah arkadaşlarına minnettardır. Bu devletin nasıl kurulduğunu, kurucusunun kim olduğunu, yine bu vatanın nasıl kurtarıldığını okuldaki öğretmenlerimizden çok camilerdeki hocalarımız anlatmak ve hafızalarımızı yenilemek zorundadır. Diyanet İşleri Başkanlığımız doğru bilgiler ışığında bu konularda daha duyarlı olursa, herkes haddini bilir. Hiç kimse Atatürk'e ve silah arkadaşlarına duada vefasızlık yapmaz. Dileriz camilerimizde içinden Atatürk ve silah arkadaşları geçen dualarında yapılacağı vefalı günler gelir. Türk milleti Atatürk'e ve silah arkadaşlarına vefalı ve saygılıdır.