Saygıdeğer okurlar;
Evrensel temel gelirin ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilecek uygulanma biçimlerini ve nasıl finanse edileceği konusunu bu haftaya bırakmıştık. Kaldığımız yerden devam edebiliriz.
Evrensel temel geliri evrensel kılan yanı, geri kalmış, gelişmekte olan ve gelişmiş tüm ülkelerde uygulanacağının öngörülmesidir. Onu günümüzde bilinen ve uygulanan vatandaşlık maaşı yahut işsizlik maaşı gibi diğer uygulamalardan ayıran yanı ise, koşulsuz, geri ödemesiz ve sürekli olarak herkese ödenecek olmasıdır. Elbette uygulanma biçimi ülkeden ülkeye değişecek, miktar itibariyle de her ülkede farklı seviyeler söz konusu olabilecektir. Ama asgari hayat standardını sağlaması ve çalışmayan birini geçindirebilmesi esastır. Gelir testleri gibi hiçbir koşul aranmaksızın, çalışan yahut çalışmayan, zengin yahut fakir, reşit olmuş her vatandaşa verilmesi de ana kuraldır.
Bazı ülkeler reşit olma şartını esnetebilir ve mesela 15 yaşını dolduran her vatandaşın maaş almaya hak kazanacağını hükme bağlayabilir. Hatta vatandaşları doğduğu anda maaş bağlayıp, belli bir hesapta biriktiren meblağı kişi 15 ya da 18 yaşına geldiğinde toplu olarak ödemeyi seçen ülkeler de bulunabilir. Başka bazı ülkeler sadece vatandaşlarına değil, vatandaş olanlarla beraber yasal olarak ikamet edenlere, göçmenlere ve mültecilere de ödeme yapmayı tercih edebilirler. Çifte vatandaşlığı bulunan insanlar için hangi ülkeden maaş almak daha karlı ise, muhtemelen o ülkeden maaş almayı seçme özgürlüğü bulunacaktır. İnsanların çoğu çalışmasa bile, pek çok başka sebepten ötürü eğitim almaya ve tahsil yapmaya devam edecekleri öngörüldüğünden, bazı ülkelerde vatandaşların eğitim durumuna göre değişen miktarlarda kademeli ödemeler de gündeme gelebilir. Bunlar ve bunlara benzer daha pek çok alternatif senaryo dünyanın her tarafında konuşulup tartışılmaktadır. Evrensel gelir, dünyanın büyük bölümünde uygulanmaya başladıktan ve yerleştikten sonra, ulusal ve uluslararası ölçeklerde gerçekleştirilecek hukuki düzenlemelerle detaylar şekillenecektir.
Evrensel temel gelire ilişkin olarak en çok tartışılan konuların başında, nasıl fonlanacağı, ne şekilde finanse edileceği konusu gelmektedir. Evrensel gelir fikrine karşı çıkan ve uygulanamaz olduğunu düşünen kişilerin genellikle düştükleri hata, bu uygulama sanki günümüz dünyasına dört başı mamur bir şekilde gökten zembille inecekmiş gibi düşünmek suretiyle bir tür anakronizme kapılmalarından kaynaklanır. Halbuki çalışan-çalışmayan herkese belli bir maaş dağıtmanın temel bir norm halini almış olduğu bir dünya, günümüzün dünyasından şüphesiz çok daha farklı bir yer olacaktır. Bir defa, hemen herkesin işsiz olduğu bir dünyada işsizlik bir problem olmaktan çıkacak ve sıradan bir durum haline gelecek; bu da tüm ekonominin yeni duruma göre şekillenmesini mecbur kılacaktır. Dahası, robotlar ve yapay zeka, üretim ve hizmet işlerini sürekli artırarak ve kusursuzlaştırarak halledecekse bu aynı zamanda tüm toplumun zenginleşmesi ve insanların geçim derdinin gitgide azalması anlamına gelir. Üretimin artarak devam ettiği, hizmet sektörlerindeki işlerin aksamadığı, insanların yaptığı her şeyi robotların hiç şikayet etmeden ve 24 saat boyunca yapabildiği, yenilenebilir enerji rejimi ile teknolojik bolluğun hemen her alanda marjinal maliyetleri sıfır düzeyine çekmesi sayesinde mal ve hizmetlerin çoğunun kamu hizmeti olarak bedava sunulabildiği bir ortamda, herkes için bir baz gelir modeli oluşturabilmek zor bir mesele olmaktan çıkar.
Kaldı ki tüm vatandaşlara sürekli olarak temel bir maaş verme konusunun bugün bile gayet rahat şekilde uygulanabileceğini kabul eden ekonomistlerin sayısı hiç az değildir. Evrensel temel gelire ayrılacak bütçeyi yaratmak devasa bir sorun gibi görünse de, çoğu araştırma aslında benzer programların azaltılması, zenginlerden alınan vergilerin artırılması, büyük şirketlerden alınan vergilerin sayıca ve miktarca çoğaltılması, askeri harcamaların azaltılması, endüstri ve tarıma yönelik devlet desteklerinin kesilmesi, vergi kaçakçılığının önüne geçilmesi, veraset vergileri, tüketim vergileri, karbon vergileri, otomasyon vergileri ve bu gibi önlemlerin bir arada uygulanmasıyla birlikte temel gelirin oldukça kolay bir şekilde bütçelendirilebileceğini göstermektedir. Bazı devletler artan oranlı gelir vergisini yeniden gündeme alabilir ve sermayeden küresel bir vergi almak dahi zamanla gündeme gelebilir. Sosyal yardımlara giden paralar da bundan böyle evrensel maaşa kanalize edilebilir. Nasıl olsa tüm vatandaşlarınıza maaş veriyorsanız, artık emekli maaşı, dul maaşı, yetim maaşı, engelli maaşı vs. vermenize de gerek yoktur. Böylece buradan da devasa bir kaynak daha gelecektir.
Evrensel işsizlik maaşında yapılacak akılcı bir ayarlama, hemen her ulusta görülen gelir dengesizliklerini ve tavan ile taban arasındaki uçurumu bir miktar düzeltebilir. İnsanları geçim sıkıntısı içerisinde boğuşmaktan kurtararak daha büyük sorunların çözümü için zaman yaratabilir ve daha büyük amaçlara odaklanmayı mümkün kılabilir. Yaygın olarak sanılanın aksine ekonomik işleyişe de katkısı büyük olabilir ve götürdüğünden çok daha fazla getiri sağlama potansiyeli vardır. Haftaya devam ederiz...