İşsiz bir geleceğe doğru ilerlerken tek olası çözüm yolunu sunan evrensel temel gelir modelinin sadece istihdam üzerinde değil, tüm ekonomik işleyiş üzerinde olağanüstü olumlu etkilere sahip olacağı düşünülüyor. Şu anda neredeyse tüm gelişmiş sanayi ülkelerinin yanı sıra Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde de gelir merdiveninin en üstünde günden güne büyüyen bir servet yoğunlaşması söz konusu. Teknolojik sermayenin, emeğin değeri karşısında giderek önem kazanması, üretken faaliyetlerden elde edilen gelirin büyük kısmının, sayıları gün geçtikçe azalan elitlerin elinde toplanmasına ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin artmasına yol açıyor. İstihdamın sürekli daralacağı yakın gelecekte aynı eğilimin devam etmesi durumunda eşitsizliğin artacağına ve birtakım ciddi toplumsal sıkıntıların baş göstereceğine şüphe yok. Evrensel maaş konusunda yapılacak akılcı bir ayarlamanın ise bu gidişatı frenleyebileceği ve hemen her ulusta görülen tavan ile taban arası uçurumu bir miktar düzelteceği kesin.
Temel gelirin bir diğer olumlu etkisi de kadınlara daha fazla bağımsızlık sağlaması olacaktır. Sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın hemen her tarafında ayrımcılık ve şiddete maruz kalan kadınların en büyük dezavantajı genellikle erkekler karşısındaki ekonomik bağımlılıklarıdır. Her halükarda garanti altında olacağını bildiği bir baz gelire sahip olan kadın bireyler için kendi hayatlarının kontrolünü ellerinde tutmaları şüphesiz daha mümkün hale gelecektir. Ayrıca hayata atılmaya hazırlanan yahut yeni atılan gençler için de temel gelirin ne kadar büyük avantajlar sağlayacağı açıktır.
Temel gelirin başka pek çok alanda olumlu sonuçları olması bekleniyor. Vatandaşlık maaşı uygulamasının halihazırda yürürlükte olduğu ülkelerde yapılan araştırmalar, koşulsuz nakit ödemeleri ile suç oranları, çocuk ölüm oranları, yetersiz beslenme, cinsiyet eşitsizliği ve hatta okuldan kaçma gibi konularda azalma ve yine eğitim performansında artış arasındaki doğrudan ilişkiyi gözler önüne seriyor. Temel gelir ile ekonomik büyüme arasında da inkar edilemez bir paralellik gözlenmekte. Temel gelirin, uygulandığı ülkenin ekonomisi üzerinde bir yük yaratan değil, tam tersine ekonomiye hareketlilik ve can katan bir niteliği var. Ekonomistler bunun sebebini 'Peltzman etkisi' denen genel bir ilke ile açıklıyor.
ABD'li ekonomi profesörü Sam Peltzman tarafından ileri sürülen ve onun adıyla anılan hipotez, pek çok farklı alanda, güvenlik tedbirleri arttıkça insanların risk alma davranışlarında da artış olduğu tespitine dayanmaktadır. Örneğin otomobil güvenliğini geliştirmek için tasarlanan düzenlemelerin otoban ölümlerinde herhangi bir kayda değer azalmaya neden olmadığını gösteren birçok çalışma Peltzman'ı haklı çıkarmaktadır. Bu durumun başlıca sebebi, şoförlerde güvenliğin artmış olduğu algısı oluştuğu için seyir halindeyken eskisine göre daha fazla risk alınmasıdır. Benzer şekilde, çocuk oyun alanları eskisine göre çok daha güvenlidir; parklarda aşırı dik kaydıraklar ve yüksek tırmanma yerleri gitmiş, yumuşak zeminler gelmiştir. Gelgelelim çocuk oyun alanlarından acil servise gitme sayılarında bir azalma olmamıştır. Çünkü gerek çocuklar, gerekse velileri, yeni şartlara güvenip eskiye kıyasla daha rahat ve tedbirsiz olabilmektedir. Aynı durum paraşütle serbest atlama sporunu icra eden gruplar arasında da görülebilir. Ekipman kalitesi müthiş artmasına ve daha güvenli hale gelmesine rağmen, atlayıcılar bu yeni ekipmanlarla daha riskli hareketler yapmaya başladıkları için ölüm oranlarında azalma olmamıştır.
Peltzman etkisinin evrensel temel gelirle ilgili yanını sezmek zor değildir. İnsanların çoğu, garantili bir yıllık gelir düzenlemesi yapıldığında çoğu kişinin iş bulma imkanı olsa dahi çalışmayı istemeyeceğini, faydalı çabalarda bulunmayacağını ve miskinliği tercih edeceğini düşünür. Oysa Peltzman haklı ise, bu tip kaygılar gerçekçilikten uzaktır. İnsanlar, hiçbir koşulda kaybetmeyecekleri bir baz gelire sahip olduklarında, şimdikinden çok daha yüksek ekonomik riskler almaya meyilli olacaklardır. Yeni bir iş fikriniz varsa, en kötü ihtimalle bir garanti gelirinizin olacağını bildiğiniz için, o sırada çalıştığınız güvenli işinizi bırakıp girişimciliğe adım atmayı göze almanız daha kolay olur. Garanti gelir her türlü ekonomik faaliyet için ekonomik tampon görevi görür, zor bir dönemde batma noktasına gelen küçük işletmelerin ayakta kalabilmelerine olanak sağlar. İyi tasarlanmış bir garanti gelir sistemi yeni bir aylak takım oluşturmaktan ziyade ekonominin daha dinamik ve girişimci olmasına yarayabilir. Haftalardır üzerinde durduğumuz kalıcı teknolojik işsizlik dönemi geldiğinde ise temel gelirin hem kitle ekonomisini ayakta tutmak, hem de insanların yaratıcı fikirlerle ek gelir elde etmelerini sağlayacak teşviki sunmak noktasında çok hayati bir işlevi olacaktır. Ekonominin geleceği ile ilgili konuları tartışmaya önümüzdeki haftalarda devam edeceğiz.