n

n
n Yavuz Selim Demirağ, Yaniçağ’daki köşesinde Server Tanilli’nin bir sözünü aktarmış: ‘Tarih insanın fotoğrafını bir kere çeker. Dikkat et. Gözün kapalı çıkmasın!’
n
n
n
n Server Tanilli, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden benim hocamdı. Ord. Prof. Dr. Hüseyin Nail Kubalı’nın Anayasa Hukuku kürsüsünde asistandı. 1978’de bir silahlı saldırı sonucu belden aşağısı tutmaz oldu. Yılmadı, o haliyle yıllarca yurtdışında ve yurt içinde anayasa hukuku ve medeniyetler tarihi dersleri verdi. 2011’de de hayata gözlerini yumdu. Sıkı bir solcuydu, dünya görüşlerimiz uyuşmazdı ama yukarıdaki sözünü çok tuttum. Hangi dünya görüşünden olursa olsun her insanın ama özellikle de aydınların ve hatta ‘ben aydınım’ iddiasını öne süren herkesin bu sözden alacağı dersler var.
n
n
n
n ‘Ben aydınım’ diyenin ve hele de gerçekten aydın olan insanın dünyada olup bitenlere gözünü kapamaya hiç mi hiç hakkı yoktur. Aydın olmanın, en azından aydın geçinmenin ilk ve en önemli şartı budur. Gözün her zaman açık olması, asla kapanmaması ve hatta asla kırpılmaması; tarihin ne zaman çekeceği bilinmeyen o bir seferlik fotoğrafa gözü kapalı yakalanmamanın da ilk ve tek şartıdır. Aydın bir kere olsun gözünü kapayamaz, aydın bir kere olsun gerçeğe sırtını dönemez, aydın bir kere olsun görmezden, duymazdan, bilmezden gelemez ve aydın hiçbir zaman hiçbir haksızlığın, hiçbir ahlaksızlığın ve hiçbir zorbalığın karşısında susmaz, susamaz. Tarihe gözü kapalı yakalanmak kadar, ağzı kapalı yakalanmak da bir aydın için ayıpların en ayıbıdır.
n
n
n
n Makam, rütbe, diploma ve servet; insanın gücünü artırdığı kadar sorumluluklarını da artırır. Toplum için yaşamak, toplum için görmek, toplum için duymak, toplum için dillendirmek… Aydın sorumlulukların sadece birkaçı… Sorumluluklarının gereğini yerine getirebilenlerin itibarı da artar. Onlar tarihin fotoğrafına asla gözleri kapalı yakalanmazlar. Ama sorumluluklarını bilmeyenler, bilmelerine rağmen bilmezden gelenler, gereğini yerine getirmekten kaçanlar… Mağrura mahkum, mağdura mütehakkim… Zorbaya teslim, mazluma zalim… Güçlüye aşağıdan, güçsüze tepeden bakan… Kamudaki vurguna, soyguna, yağmaya ve talana gözünü kapayan, kulağını tıkayan, dilini yutan ve kalemini toprağa gömenler, adları, sanları, makamları, mevkileri ve servetleri ne olursa olsun ‘halka düşman’ ve dolayısıyla ‘Hakk’a asidirler.’
n
n
n
n İnşallah, ne zaman çekileceği bilinmeyen ama mutlaka çekilecek olan o fotoğrafta gözümüz kapalı çıkmaz…
n
n
n