n
n n Bir kamu kurumu yöneticisi sadece dürüst olmakla değil aynı zamanda namusuna emanet edilen kamu parasını “müdebbir bir tüccar gibi” akıllıca ve doğru kullanmak zorundadır. Eleştirilmesi için arsız, uğursuz olması gerekmez, kendi işinde, şahsi ilişkilerinde son derece becerikli olmasına rağmen kamu kaynaklarını harcamada savurgan ve beceriksiz olması, eleştirilmesi için yeter de artar bile.
n n Şimdi bir insan düşünün ki başında bulunduğu kurum adına 26 gün arayla iki alım yapıyor. Birincisinde birim başına 37 kuruş ödüyor kurum kasasından. 26 gün sonra yaptığı ikinci alımda ise benzer iş için birim başına tamı tamına 657 kuruş çıkıyor kurumdan. Neredeyse yirmi misline yakın.
n n İş aynı iş, para birimi aynı para birimi; ne enflasyon var ne develüasyon. Hiçbir şey değişmemiş ama fiyatlar uçmuş. Birinci alım pahalı ikinci alım ucuz olsa; acemilik diyeceğim, bilmemiş birincide kazıklanmış, ikincide akıllanmış diyeceğim. Fakat tam tersi; bizimki birinci alımı ucuza getirmiş, pahalı olan ikinci alım. Bunları ben söylemiyorum; rakamları işveren açıkladı, yapılan işin mahiyetini de işi alanlar.
n n İlk işin faturası 15.02.2012’de kesilmiş. İl Özel İdaresi adına yapılan bir gazete eki. Eki yapan gazetenin genel yayın yönetmeni yazdı; “40.000 gazete ve 40.000 ek yapmışlar, bütün il çapında dağıtılmak üzere. Buna karşılık da 15.150 TL tutarında bir fatura kesmişler. 15.150 TL’yi 40.000’e bölünce bir gazete ve ekin kuruma maliyeti 37.8 kuruşa geliyor.
n n İkinci işin faturası 13.03.2012’de kesilmiş; 23.650 TL. Bu işi alan gazetenin sahibi işi nasıl aldığını, kaç ek yaptığını da kendi yazdı kendi köşesinde. İşi alışını “ Başka gazetelere ek yaptırıldığını duyunca bastırdık, bizden korkularına bize de ek yaptırdılar” cümlesiyle açıkladı. Yaptığı işi de “3.600 ek” diye tanımladı. 23.650’yi 3.600’e bölünce karşımıza çıkan birim maliyeti de 657 kuruş ya da bir başka ifadeyle 6 lira 57 kuruş oluyor.
n n Ben her iki ifadeyi de doğru kabul ediyor ve işte tam da bunun için “bu konu kapatılmamalı, üzerine ısrarla gidilmeli” diyorum. 26 gün önce birim başına 37. 8 kuruşa aldığı hizmete 26 gün sonra 6 lira 78 kuruş ödeyen bürokrat kim olursa olsun, ister Samsun halkının gönlüne taht kurduğu rivayet edilsin, isterse babamızın oğlu olsun yaptığı işin hesabını bu halka vermeli. Onun kendisine ve bu kente yapacağı en büyük iyilik de bu olacaktır. Umarım ki, bu ve öteki sözde tanıtım tasarruflarının gerekçelerini halkı ikna edecek şekilde açıklar ve hesabını net olarak verir. Bunu yaparsa kendisi de, onunla iş yapanlar da, bir zamanlar başında bulunduğu kurum da rahatlar. Aksi halde suskunluk yeni soruları gündeme getirir.
n