n
n n Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim’de Ankara’da yapılan yürüyüşte polis barikatlarının kaldırılmasıyla ilgili olarak “Ben o barikatların kaldırılması talimatı vermedim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da Sayın Valime böyle bir talimat vereceğine inanmıyorum” demiş.
n n Oldum olası takıntılıyımdır şu “benim malım, benim mülküm” der gibi “benim memurum, benim köylüm, benim işçim” söylemine. Özal’ın “Benim memurum işini bilir” sözüyle başlayan ve Süleyman Demirel’in “benim köylüm, benim işçim” tamamlamasıyla siyaset dilimize yerleşen bu söylem, Recep Tayyip Erdoğan’da “benim bakanım, benim müdürüm, benim valim” vurgusuyla zirveye taşındı.
n n Bize; bakanların hükümetin bakanı, memurların devletin memuru ve valinin de devletin valisi olduğu öğretilmiş ve hep öyle söylenmişti. Bakanlar, başbakanın değil hükümetin üyeleriydi. Onları başbakan seçerdi ama cumhurbaşkanı onaylamadan ve TBMM güvenoyu vermeden bakanlıkları bir anlam taşımazdı. Başbakan seçerdi ama azledemezdi. Memurlar da başbakanın memuru değillerdi. Onlar da, başbakanlar da yasalara bağlıydı, elan da öyledirler. Gerçek anlamda bir hukuk devletinde başbakanlar ne herhangi bir kimseyi memur yapabilir ne de herhangi bir memuru görevden alabilir, memurluktan atabilir. Çünkü onlar başbakanın değil devletin memurudurlar ve hukuk kuralları memuru olduğu gibi devleti de bağlar, devleti memurun suistimaline karşı koruduğu gibi memuru da devletin haksızlığına karşı korur.
n n
n n Valilere ayrı bir paragraf açıyorum. Çünkü onların konumu diğer tüm memurlardan farklıdır; onlar illerinde doğrudan devleti temsil eder. Onlar aynı zamanda cumhurbaşkanını da temsil ederler ve bu sıfatlarıyla onlar makam araçlarında fors olarak Türk Bayrağı taşır. Bu imtiyaza dışarıda Türk diplomatları içeride ise sadece valiler sahiptir. Onlar hiçbir liderin, hiçbir partinin, hiçbir zümrenin değil bizim adımıza devletimizin valileridir.
n n
n n Ben -niyetleri ne kadar halis olursa olsun- siyasetçilerin hükümet üyelerinden, devlet memurlarından ve hele de valilerden “benim bakanım, benim memurum, benim valim” diye bahsetmesini kabullenemiyorum. Bir de bu söylemin daha çok “İslami hassasiyetleri olan, en azından öyle olduklarını söyleyen ve öyle oldukları da kabullenilen” merkez sağ siyasetçilerden gelmesini.
n