n

n
n Din denilince aklımıza yalnız İslam dini gelmemelidir.
n
n Din, herhangi bir ekonomik,sosyal ve kültürel sistemin adıdır. Bu nedenledir ki, Kur’an-ı Kerim’de din kelimesi “İSLAM” kelimesi ile nitelendirilmiştir.
n
n Dinler genelde ilahi ve beşeri kaynaklı olmak şeklinde kategorize edilir.
n
n Sözünü ettiğimiz “KÜRESEL DİN” beşeri(insan) kaynaklıdır.
n
n Dünyayı ekonomik yönden yönetmeye talip bazı güçler, beraberinde ekonomilerine uygun ahlak ve tüketim kültürünü de üretmeye çalışmaktadır.
n
n Giyim-kuşamdan beşeri ilişkilere, doğumdan- aile bireyleri arasındaki karşılıklı davranışlara, devlet- vatandaş yapılanmalara, üretimden –tüketime kadar her şeyi dizayn etmeye çalışan bu uluslararası güçler, zalimane yürüyüşlerine taş koymaya çalışan her kesi ve her dini gayri meşru kabul ediyorlar.
n
n Müslümanlar bu küresel dinin Mümini mi yoksa kafiri mi olacaklardır?
n
n Müslümanlar, uluslararası güçlerin dayattığı sosyal,ekonomik ve kültürel sistemlerin neresindedirler?
n
n Müslümanlar, bu dinin zorunlu tabileri mi, yoksa yeni bir dünyanın kurucuları mı olacaklardır?
n
n Müslümanlar , reklam ve moda ile yöneltildikleri tüketimle temel değerlerini, geleneklerini, tarihi birikimlerini ve hatta aile bütünlüklerini kaybetmekle karşı karşıyadırlar.
n
n Müslümanlar, küresel dinin dikte ettiği olumsuzluklardan kurtulabilmeleri için İslam dininin inanç,kültürel ve sosyal ilkelerine sarılmaları gerekir. Millet olarak varlığımızın teminatı olan bu ilkeler, eğitimimizin bir parçası olarak nesillerimize aktarılmalıdır.
n
n “Hak gelmeden” “batılın zayi / yok olmayacağı” bilinmelidir. Tıpkı ışığın gelmediği yerde karanlığın yok edilemeyeceği gibi…
n
n Aziz milletimize ve dünya insanlığına dikte ettirilmeye çalışılan küresel dine karşı onurlu başkaldırışı ancak Müslümanlar yapabilir. Çünkü başka sistemlerin, dinlerin ve milletlerin buna gücü yetmez.
n
n Selam ve sevgi ile…
n