n

n
n Sözüm bazı seçilmişlere. Lütfen biraz dikkat ve biraz nezaket! Yanınızda kadrolu olarak çalışan ya da fahri olarak size eşlik eden gençler bilmeyebilir, gözden kaçırabilirler ama siz bilmek ve dikkat etmek zorundasınız. Çünkü sizler seçilmiş insanlarsınız, sizler bu milletin en önemli temsilcilerisiniz, sizler milletvekilisiniz. Hem yerinizi hem yetkinizi hem de nezaketi bilmek durumundasınız.
n
n
n
n Uzun zamandır devam eden bir hastalık ya da biraz daha hafifleterek söyleyelim bir yanlışlık var. Bir sayın vekil bir kamu kurumunu ziyaret ediyor, eder, en doğal hakkı. Giderken yanında bir de kadrolu -ki şimdi çoğu öyle- ya da amatör bir muhabir götürüyor. Götürür, bu da en doğal hakkı. Ve sonra bir fotoğraf ve haber bombardımanı başlıyor gazeteler, internet sitelerine. Ve ipin ucu orada kaçıyor, normal orada anormalleşiyor.
n
n
n
n Başlıklar, metindeki ifadeler ne kuvvetler ayrılığı ilkesiyle, ne yasamanın görevi ne de bürokrasinin tarafsızlığı ve itibarıyla bağdaşıyor. Sayın vekil falan kurumda incelemelerde bulundu. Sayın vekil falan yeri denetledi. Allah Allah, kim ve hangi yasa vermiş sayın vekile o inceleme ve denetleme yetkisini? Devletin inceleme ve denetleme makamları da, usulü de bellidir ve ne makamlar arasında milletvekillerinin adı geçer ne de böyle bir usul vardır.
n
n
n
n Bir milletvekili herhangi bir kurumu ziyaret edemez mi, herhangi bir çalışmayı göremez mi, ilgililerden bilgi alamaz mı? Elbet ziyaret eder, elbet yerinde görür, elbet bilgi alır. Ama denetleyemez, inceleyemez. Bunlar farklı şeylerdir. Birisi görevse diğeri başkasının görevine el atmaktır.Bu “inceledi, denetledi” ifadeleri beni oldum olasıya rahatsız etmişti. Hem demokrasideki görev ve yetki kavramı hem de nezaket açısından. Son zamanlarda iş iyice zıvanadan çıktı ve bunlara bir de “talimat verdi” ifadesi eklendi.Dün sabah yerel basını tarıyorum. İki ayrı haber ikisinde de aynı yaklaşım. İki sayın milletvekili iki ayrı mahalle gitmiş. İkisinin de yanında hem devletin görevlileri hem de partilerinin yöneticileri var. Birisi kaymakamın yanında gittiği köyün muhtarına diğeri de kendi ilçe başkan yardımcısının yanında devletin bir kurumdaki yetkililerine talimat(!) vermiş.
n
n
n
n Bu ifadeler hoş ifadeler değil. Devlet kavramıyla, bizim kadim nezaket ve tevazu anlayışımızla bağdaşmaz. Kadrolu ya da amatör basın elemanları gençtir hem devleti hem bizim geleneksel kültürümüzü yeterince bilemeyebilir hem de kullandıkları bir kelimenin nerelere gideceğini anlamayabilirler. Burada görev sayın vekillere düşmektedir. Lütfen biraz daha tevazu, biraz daha nezaket ve biraz daha hassasiyet…
n
n
n
n Her yere gidiniz, her kuruma giriniz, ziyaret ediniz, bilgi alınız, bunlar sizin hakkınız ama ne olur denetlemeye ve talimat vermeye kalkmayınız. Ne böyle bir göreviniz ne de böyle bir hakkınız var. Görüntü de hiç hoş değil.
n
n
n