n
n n Dün 19 Mayıs Stadyumu ndaydım. Hüzünle huzuru, hüsranla umudu birlikte yaşadım. Hayır, hüznümü ve hüsranımı, kısacası, yenildiğimiz maçı yazmayacağım. Anlamam futboldan, anladığım kadarıyla da ahkam kesmeyi, hem okuyucuya hem de işin ustası haberci ve yorumcu arkadaşlarıma saygısızlık sayarım.
n n
n n Ben yenildiğimiz maçta, daha sonuç ortada yokken yaşadığım daha doğrusu stadı dolduran binlerce genç yüreğin, binlerce gür sesin bana yaşattığı huzuru ve geleceğimize yönelik yeşerttiği umutlarımı yazacağım.
n n
n n Statta çoğunluğu, hatta çoğunluğun da çoğunluğu Samsunlu olmak üzere on bine yakın insan var. Ankaragücü taraftarlarına ayrılan bölüm de tıklım tıklım dolu. Bu statta ilk defa bu kadar kalabalık bir konuk taraftar kitlesi görüyorum. Hepsi çok organize, birlikte hareket ediyorlar, şovları güzel. Bizimkileri söylemeye gerek yok, her zamanki bizimkiler.
n n
n n İstiklal Marşı’nın ardından bizim tribünler gök gürültüsü misali haykırıyor: Şehitler ölmez vatan bölünmez. Ankaragücü tribünleri de aynı coşkuyla katılıyor slogana ve hep birlikte inletiyorlar Samsun semalarını: Şehitler ölmez vatan bölünmez.
n n
n n Ve sonra bir orkestra uyumu içerisinde dört tribün arasında bir senfoni başlıyor. Şirinler, Maraton, Ankaragücülüler ve Şehzadeler, ne zaman ve nasıl organize oldular, anlamak mümkün değil. Belli ki ortak fıtrat, ortak maya, ortak cevher harekete geçmiş; sözün bittiği yerde konuşmaya gerek yok. Gözler anlaşmış, yürekler ve gönüller anlaşmış, dillere söylemek kalmış. Dört tribün, son zamanlarda biraz açılım aşkına biraz birilerinin dayatması zoruna her yerden silinmeye başlanan o muhteşem vecizeyi dörde bölmüş, her biri bir kelimeyi tekrarlıyor. Şirinler başlıyor, Maraton alıyor, Ankaragücülülere devrediyor ve Şehzadeler noktalıyor. Bu sefer tersinden işliyor sitem. Şehzadelerle başlayıp Şirinlerle bitiyor. Koca stat dakikalarca aynı vecizeyle inliyor: NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE… Kapalı ve protokol tribünleri ile benim de içinde bulunduğum basın tribününe de alkışlamak düşüyor. Ve ben mutluluktan ağlıyorum.
n n
n n Bu benim memleketim, bu benim milletim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele için ilk adımı attığı toprağın insanıyla Milli Mücadele yi yönettiği kentin insanları aynı anda aynı iman ve aynı kararlılıkla milli mücadele ruhunu bir kere daha yaşatıyor ve cihana ilan ediyorlar. Nasıl mutlanmam ve gelecek adına nasıl umutlanmam. Siyasetçe tayin edilmiş akiller önceden seçilmiş mekanlarda derlenmiş birkaç kişiye ne anlatırsa anlatsın ve basının kimi görevlileri, o birkaç kişilik fotoğraflardan hangi propaganda başlığı çıkarırsa çıkarsın benim milletim Türk ve Türklüğünden mutlu. Hangi kökenden gelirlerse gelsinler, hangi öz vatanı hangi acılarla kaybetmiş olurlarsa olsun bir ortak vatanda aynı idealler ve aynı gelecek uğrunda tek millet olmayı başarmış bu insanlar. Onlar bu ortak vatanda Türk Bayrağı’nın gölgesi altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eşit vatandaşı ve Türk milletinin onurlu birer ferdi.
n n
n n 19 Mayıs tribünlerinin mesajının Ankara’ya en doğru şekilde aktarılacağından eminim. Başta Milletvekili Çağatay Kılıç ve İl Başkanı Fuat Köktaş olmak üzere çok sayıda AK Partili siyasetçi oradaydı. Yine başta Samsun Valisi Hüseyin Aksoy olmak üzere Samsun bürokrasisi de tribünlerdeydi. Onlar da devlet adap ve edebi ve hiyerarşisi içinde ilgili makamlara gerekli bilgileri mutlaka aktaracaklardır.
n n
n n Maç sonucu kötüydü, hüzün ve hüsrandı ama iki ayrıntı daha var ki yazmadan geçemeyeceğim. Bu maçta hiç küfür yoktu. Ve maç sonrası tribünler galip takımı çağırdı ve alkışladı. Samsun saygısı ve saygınlığıyla her zaman önde ve önder insanların kenti, benim kentim. Ve hemşehrilerim tebrikler, teşekkürler size. Ne mutlu ki sizlerden birisiyim ve NE MUTLU Kİ TÜRKÜM VE TÜRKÜZ.
n