Oldukça yoğun bir hafta sonu geçirdim; üç ayrı toplantıya katıldım. İlki Samsun Lokantacılar Pastacılar ve Tatlıcılar Odası'nın sertifika töreniydi. İkincisi Samsun Aydınlar Ocağı'nın 'Teröre Karşı Milli Dayanışma' toplantısı, üçüncüsü ise Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi'nin konuğu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun anayasa konferansıydı.

Samsun Lokantacılar Pastacılar ve Tatlıcılar Odası bir yıldan beri uyguladığı 'harika' bir projenin sertifika törenine davet etmişti. Harika dediğim proje, bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti diğer taraftan da Avrupa Birliği ortaklığıyla yürütülüyor. Yerel iki ortağı da var; birisi İlkadım Belediyesi, diğeri de Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odası. İlkadım Belediyesi büyük ortak, projeye sağladığı mali destek önemli. Yüze yakın genç kadın ve erkek, bir yıl süreyle harika bir mekanda tanınmış üç şef tarafından yemek, pasta ve tatlı eğitimi aldı. Artık her biri, AB sertifikası dahil altı ayrı sertifikayla piyasa da iş bulmaları ya da kendi işyerini kurmaları için gerekli donanıma sahip.

Oda Başkanı İsmail Balcı, imamlıktan gelme; çok rahat ve güzel konuşuyor. Güzel konuşuyor da biraz da kısa konuşsa, harika olacak. Bu küçük eleştiriden/serzenişten sonra artık hak ettiği tebrik ve teşekkürün zamanı geldi. Teşekkürler Sayın Balcı, teşekkürler o gençler adına, teşekkürler verdiğin örnek adına. Bir teşekkür de projenin hayata geçirilmesinde ta il başkanlığından beri verdiği destekler için AKP Samsun Milletvekili Fuat Köktaş'a. Teşekkürler Sayın Köktaş.

TERÖRE KARŞI MİLLİ BİRLİK

Samsun Aydınlar Ocağı, dün bu kentte ve galiba da bu ülkede bir ilki gerçekleştirdi. Meclis'te temsil edilen üç partinin Samsun İl başkanlarını 'Teröre Karşı Milli Birlik' adlı toplantıda biraraya getirdi ve üç ayrı siyasi kuruluşun bu kentteki en yetkili üç isminden 'Teröre karşı bir ve birlikteyiz' ortak mesajının verilmesini sağladı. Bu organizasyon galiba Türkiye'de bir ilk oldu ama sanırım son olmayacak; örnek olacak.

Toplantı vesilesiyle bir noktanın altını özellikle çizmek istiyorum: Milli birlik ve beraberliği sağlamanın ilk adımı, geçmişle kavgayı bırakmaktır. Eleştirmekte ne kadar haklı olursanız olunuz söze 'geçmişi eleştirerek ve hele de kötüleyerek, horlayarak' başlarsanız o geçmişin hatıralarını taşıyanları ya da o geçmişe saygı duyanları peşinen karşı cepheye itersiniz. 'Milli birlik' kavramı detayda ayrışmayı değil esasta birleşmeyi kapsar. Söz amaca hizmet etmek zorundadır; doğru olması yetmez bir de güzel olması gerekir.

METİN FEYZİOĞLU'NU YAZMAK!

Ben dedesi rahmetli Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu'nu öğrencilik yıllarımda dinleme, muhabirlik yıllarımda da şahsen tanıma ve uzun uzun sohbet etme imkanı bulmuştum. Büyük hatip, şöhretli bir hukukçu ve etkili bir siyasetçiydi. Torun Metin Feyzioğlu da tanınmış bir hukukçu ve iyi bir hatip, hatta çok iyi bir hatip.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ADD Samsun Şubesi'nin konuğu olarak geldiği Samsun'da kalabalık bir topluluğa konuştu. Uzun değildi ama oldukça doyurucuydu konuşması ve de son derece uyarıcıydı. Kısa geçersem konuşmanın anlamı kalmaz, uzun yazmaya da yer kalmadı, en iyisi yarına bırakmak.