Eskiler çok olumsuz bir muamele ile karşılaştıklarında 'kimse yapmaz senin yaptığını' derlerdi. Bu yazımda sizinle paylaşmak istediklerim de son yıllarda Samsun'un başına gelen o cinsten hadiselerle ilgili. Samsun'un bir çocuğu olarak bana söz hakkı verilen bu platformda halkımızın şikayetine konu olan bazı meselelere yer vererek onların hislerine tercüman olmaya çalışacağım.
Dünya mimarlık tarihinde yeni kurulan bir yerleşim merkezi olmasına rağmen Atakum kadar çarpık kentleşen ikinci bir yer daha var mıdır bilinmez. Atatürk Bulvarı'ndan gelip geçerken güneye doğru baktığınızda düz bir şekilde ilerleyen bir cadde göremezsiniz. Son yirmi yılda kurulmuş olmasına rağmen trafiğin çekilmez bir hale geldiği ilçede yeni açılan çevre yolu bile iki senede ihtiyaca cevap veremez duruma düşmüştür. Türkiş'e yapılmakta olan AVM ile o bölgedeki trafiğin alacağı hali düşünmek bile insanı daraltıyor. Hele trafiği rahatlatma adına otogar ile Atakum arasında yapılan bir altgeçit var ki evlere şenlik. Açılması ile birlikte kazaya sebep olduğu için bir şeridi kapatılan ikinci bir yol yoktur herhalde dünya üzerinde. Çevre düzenlemesi iyi planlanamadığı için canım Atakum adeta taş yığınına dönmüş durumda. Türkiye'nin en güzel sahil düzenlemesi yapılmış ilçelerinden birisi olması bile bu çirkinlikleri örtemiyor.
Samsun'un doğu yakasında Hasköy'den denize doğru inci gibi uzanan Canik, bir viyadük ile adeta şehirden tecrit edildi. Şehrin en güzel manzarasına sahip Belediye Evleri'nin deniz kenarındaki kısmı şimdi viyadüğü ve üzerinden geçen araçları izliyor. Pekala başka bir çözümle -mesela ilçenin güneyinden açılacak bir yol ile Tekkeköy'e bağlanacak geçitlerle- Canik'in zarafetini korumasını sağlayabilirdi. Belediye binasının ayını/yıldızını viyadükten geçen yolcular değil bütün Samsun izleyebilirdi! Özellikle mesai saatleri çıkışında ve Doğu Karadeniz şehirlerinden gelen otobüslerin geçiş zamanlarında trafiğin işkenceye dönüşmesi de cabası.
İlkadım Samsun'un merkezi olarak diğer ilçelerden daha eski bir kenttir. Buranın kendine has problemleri vardır. Trafiği çekilmez bir hal almıştır. Atakum'a göç edenler en büyük sebep olarak bu problemi gösterir. İnsanlar araçlarını evlerinin çevresine park edemez haldedir. İlçenin acilen kentsel dönüşüme ihtiyacı vardır. Yüzüncü Yıl Bulvarının üzerindeki kısım şehrin en havadar ve yaşanabilir kısmıdır. Burada iyi bir planlama yapılarak ilçe kurtarılabilir. Şimdiki haliyle göçmenlerin gettolaştığı bir yer haline gelmeye başlamıştır. Şehrin en önemli sembollerinden birisi olan Çiftlik Caddesi can çekişmektedir. Acilen buranın yeniden eski kimliğine kavuşturulması gerekir. Yine Saathane'deki çevre düzenlemesinin bir an önce bitirilerek yeniden kadim Samsun'un merkezi haline gelmesinin önü açılmalıdır. Mecidiye ve Saathane hala halkın gözdesidir. 'İncikci boncukcu' denilerek aşağılanan Saathane esnafı bu şehrin ticari belkemiklerinden birisidir ve bölgenin restore edilmesinden sonra onları yeniden ayağa kaldıracak düzenlemeler yapılmalıdır. Bu bir vefa değil yıllardır onların ekonomik faaliyetlerine engel olmanın küçük bir karşılığıdır. Bulvar AVM tekel binalarının korunması için ne kadar güzel bir örnekse İl Halk Kütüphanesinin yıkılması o derece yanlış olmuştur. Başka bir yere daha büyük bir kütüphane yapılabilir bu şehrin çocuklarının hafızasında büyük yeri olan tarihi bina korunabilirdi. Konak sineması yıkıldı, Mithatpaşa lisesi başka yere taşındı. Bunlar Samsun'un tarihinde iz bırakmış yerlerdi ve birer birer yok oluyorlar. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak aşikar olan bir şey var ki o da yaşadığımız şehre büyük zarar verdik, vermeye de devam ediyoruz.