'Siyasette neyin olacağını anlayabilmek için nelerin olmayacağına bakmak gerekir' sözü kimindir bilmiyorum ama doğrudur.
Samsun'da son bir ayda yapılan kimi iyi niyetli yorumları kimi yazılan maksatlı senaryoları bu mantıkla ele alanlar hiç yanılmadılar. Halkı da yanıltmadılar. Olmayacaklar elendikçe olacaklar daha bir belirginleşiyor, en azından siyaset yapanlar ya da siyaset yorumcuları önlerini daha net görüyor ve halka daha tutarlı bilgiler aktarıyor.
AK Parti'nin büyükşehir belediye başkan adayının kim olacağını biz Haber Medya Grubu olarak on gün önceden bildirmiştik. Olacağı bildirmenin yanında olmayacakları da bir iki ay öncesinden gazetemizde yazdık, televizyon, radyo, sosyal medya ve internet ortamında duyurduk.
Birileri Çiğdem Karaaslan, Haluk Koç ve Erhan Usta'nın adını sayfalarına taşırken biz ısrarla bunların hiçbirisinin de aday olmayacağını yazdık, söyledik. Bunlar bilinmeyecek şeyler değildi. Biraz dikkat ve tarafsızlıkla meseleler sağlıklı şekilde yorumlanabilirdi.
Çiğdem Hanım, parti genel başkan yardımcılığına kadar yükselmiş ve gelecek vaat eden bir milletvekiliydi. Mecliste çoğunluğu elinde bulundursa da AK Parti 'kazanacağına kesinlikle inandığı' bir seçim bölgesi için TBMM'nde bir milletvekilini kaybedemezdi. Nitekim kaybetmedi de.
Aynı şey MHP için de geçerliydi. Dr. Devlet Bahçeli'nin 'milletvekillerine adaylık kapasını kapattığı' biliniyordu ama buna rağmen ısrarla Erhan Usta adı yazıldı, çizildi, söylendi. Bunun da olmayacağı nihayet anlaşıldı.
MHP söz konusu olunca adı dillendirilen sadece Erhan Usta değildi; partilerince aday gösterilmeyen Zihni Şahin ve Osman Genç'in adı da bu ortamda yerli yersiz ama oldukça sık gündeme getirildi. Ne o şahısların partilerinin karşısına geçmeyeceğini düşündü insanlar ne de Devlet Bey'in 'transfere kapıları kapattığını.'
Neyin olmayacağının netleştiği MHP'de artık neyin olacağına ya da olabileceğine daha yakından bakma zamanıdır. İki aday adayından birisi önceki gün Samsun'a geldi, diğeri de pazartesi günü gelecek. Önceki gün gelen Ankara'da yaşayan eski milletvekili Hüseyin Edis'di, pazartesi gelecek olan da Dr. Ferhat Günaydın. Dr. Ferhat Günaydın da birkaç günden beri Bursa'da idi..
Hüseyin Edis, Ankara'dan geldiği gün ayağının tozuyla yaptığın ziyasette 'ne ben adayım dedim, ne de bana adaysın dendi. Görev verilirse de kaçmam' diyerek gönlündeki aslanı ya da ince stratejiyi açıkladı. Benzer bir ifadeyi de dün kendisiyle telefonla konuştuğum Ferhat Günaydın'dan aldım: 'Ben MHP'liyim. MHP'den daha önce de aday oldum. Bizde görev istenmez ama görevden de kaçılmaz. Genel Başkanım emrederse görev telakki ederim. Ancak şu ana kadar bana iletilmiş resmi bir teklif yok. Pazartesi geldikten sonra olay netleşir diye düşünüyorum…'