Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Necdet Uzun Bey 16 Temmuz 2018 tarihli yazısını şu cümlelerle başlatmıştı:
'Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin'in, 'acil' koduyla ele alınması gereken konuların başında, 'trafik sorunu' geliyor….
'Trafik' deyince de ilk akla gelen 'otopark' oluyor…. Özellikle esnafla, sürücüler arasında çıkan sözlü tartışmalar artık 'vaka-ı adiye'den sayılır oldu…'
Saathane cinayetinden sonra bu konuyu ben de yazmayı düşünmüştüm. Sayın Necdet Uzun Bey'in temas ettiği bu konu Samsun'da 3-5 kişiyi değil, yüz binleri ilgilendirmektedir.
Samsun Haber AKS TV de Ramazan iftar programımızda konuğumuz olan Büyükşehir Belediye Başkanımız'a Samsun'un öncelikleriyle ilgili sorduğumuz bir soruya birinci maddeye trafiği koyduğunu gördük.
Bu cevap fevkalade önemliydi.
Ancak ne zaman ve nasıl?
Samsun'un bazı sokaklarını bazı esnafın işgal ettiği yetmezmiş gibi, dükkanının önündeki yola da park yasağı levhasını koymaktadır.
Samsun'un kaldırımları yayalara, sokakları da artık araçlara kapatılmış durumdadır.
Samsun'un kaldırımları ve sokakları, 'FUZULİ İŞGAL ' altındadır. Bu işgali kim kaldıracaktır?
Sayın Vali mi yoksa Sayın Belediye Başkanı mı?
Örneğin, Saathane cinayetinin nedeni sadece kısa park süresi midir?
Şehri dolaşılamaz hale getiren Belediye Başkanlarının suçu yok mudur?
Trafik kazasına sebep olanlar suçlu sayılıyor da otopark cinayetine dolaylı yoldan sebep olanlar masum mudur?
Polisi ve zabıtasıyla yaşanabilir ve dolaşılabilir bir Samsun meydana getiremeyiz mi?
Bunlar görevlerini yapmadıkları zaman vatandaş kendi işini kendisi görmeye kalkmakta ve bilindiği gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır. Sokakları parselleyip vatandaşa iki defa satmak yöneticilik değildir. Biz de bunun adı başka bir şeydir. Halkın alınterini ve emeğini yemektir.
Samsun'da düzgün trafik demek tasarruf, huzur, barış ve yaşanabilir Samsun demektir.
Samsun buna hasrettir. Trafik rahmetine muhtacız…
Selam ve sevgi ile…