Kimileri 'sanayi kenti' diyor, kimileri 'tarım kenti' kimileri de 'sağlık kenti.' 'Turizm kenti' diyenler de var. Her birinin kendince gerekçesi ve haklı olduğu taraf var ama bana sorarsanız bu kente en yakışanı 'sanat kenti ' ya da biraz daha geniş kapsamlı ifade etmek gerekirse 'kültür ve sanat kenti' tanımıdır.
Doğduğum, büyüdüğüm Sivas'tan bir sevda uğruna bu kente taşındığım altmışlı yıllardan bugüne bu kentte gördüğüm ve değişmeyen en büyük zenginlik sanat ve sanatkar zenginliğidir. Kopukluklar olsa da bu kentte geçen ve yarım asrı bulan ömrümü hep sanat faaliyetleri ama özellikle de Türk musikisinin birbirinden güzel eserlerini birbirinden güzel icra eden sanatkarların yaşattığı güzellikler ve mutluluklar doldurmuştur.
Musikiden bahsediyorum ama salt musikiden ibaret değildir Samsun'daki sanat hayatı. Tiyatro da oldukça gelişmiştir, birçok topluluk çok başarılı çalışmalar yürütmektedir. Devlet Opera ve Balesi gösterilerinin kapalı gişe oynaması, biletlerinin günler öncesinde tükenmesi sadece opera ve balenin birbirinden değerli sanatçıları adına değil aynı zamanda Samsun halkı adına da oldukça önemlidir. Marifetin iltifata tabi olduğu gerçeği sanatçı ile seyirci arasında muhteşem şekilde sergilenmektedir.
Türk halk ve Türk sanat musikisinin yaşayan ve Hakkın rahmetine gark olmuş nice ünlü bestekar ve icracısının kimlik kayıtlarında da doğum yeri olarak Samsun vardır.
2018'in son ayını hazzına doyulmaz ve asla unutulmaz iki muhteşem konserle kapattım. Birisi Samsun Sanatçılar Derneği'nin, diğeri de Medicana Sağlık Grubunun konseriydi. SASAD konserine Türk Sanat Musikisinin erişilmez sesi Melihat Gülses konuktu. Hem koroyu, hem koro şefi Ömer Umutlu'yu hem de Melihat Gülses Hanımefendiyi tekrar tekrar kutluyorum.
Medicana Sağlık Grubu'nun konserinde konuk yoktu, hepsi tıpçı ve amatördü. Ve hepsi profesyoneller kadar başarılıydı. Hem de kurulalı, birlikte çalışmaya başlayalı sadece ve sadece dört ay gibi kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen. Bu koronun gelecek konserlerini sabırsızlıkla bekleyeceğim. Ben Medicana'yı sadece hastane olarak bilirdim meğer değilmiş orası aynı zamanda Türk sanat musikisinin yaşandığı ve yaşatıldığı bir sanat merkezi ve sanatkarlar yuvasıymış.
2018'de sadece izleyebildiğim konserlerin sevincini yaşamadım elbet, kalitelerini bildiğim ama kaçırdığım, kaçırmak zorunda kaldığım konserlerin üzüntüsünü de duydum yüreğimde. Kültür Bakanlığı Devlet Türk Musikisi Korosu ve DSİ topluluğunun kaçırdığım konserleri içime derttir.
Bunlarla sınırlı değildir Samsun'daki korolar, oldukça fazladır ve hepsi de son derece kalitelidir. Onları bir köşe yazısında anlatmak ne mümkün? Bunun bilincindeyim. Onları da yazacağım hem de oldukça sık ve oldukça geniş olarak.
Sanatın zenginleştirdiği ve güzelleştirdiği bu kentte bir arada ve birlikte yaşamak dileğiyle…