Muharip Gazilerimiz Arasındaki Şeref Aylığı Ayrımcılığını Kim Düzeltecek?
Onlarca kez gündeme taşındığı halde adeta kangren olan Kıbrıs ve Kore gazilerimizin şeref aylıkları arasındaki ayrımcılık verilen bütün sözlere rağmen bir türlü çözülememiştir. Muharip gazilerimizin bu sorunlarını çözmek için ülkemizin bir matematik profesörüne ihtiyacı yok. Hesap çok basit sosyal güvencesi ve buna bağlı bir maaşı olan Kıbrıs ve Kore gazilerimize ödenen şeref aylığı miktarı sosyal güvencesi ve maaşı olmayanlara ödenen miktarın yarısı kadardır. Hiç bir muharip gazimiz arasında ayrım yapılmaksızın ödenmesi gereken şeref aylığı az ya da çok herkese aynı miktarda verilmelidir. Bir gazimize sen az savaştın sana yarım madalya veriyorum, sen çok savaştın sana tam madalya veriyorum der gibi şeref aylığı ödemek anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir.
Kahraman muharip gazilerimiz konuyla ilgili taleplerini defalarca yazılı ve sözlü olarak Genel Merkezde Genel Başkanları ve yerelde Şube Başkanları kanalıyla bürokratlara ve siyasilere ayrım yapmaksızın aktardıkları halde hiçbir gelişme olmamıştır. Her geçen gün yaşlılığa bağlı hastalıklar vefatlar nedeniyle kahraman gazilerimizin sayıları azalmaktadır. İnsanlar gelir ve zenginlikleri durumuna göre savaşa gönderilmemektedir. Her gelir ve meslek grubundan insanlar savaş halinde vatan savunması için cepheye gönderilmekte ,hiç kimseye senin gelir seviyen yüksek maaşın var savaşmayacaksın denilmemektedir. Böyle bir şeyin olması da mümkün değildir. Öyle ise bu şeref aylığı eşitsizliği neden sürdürülmektedir. Devletimiz dünyanın bir çok yerindeki ihtiyaç sahiplerine karşılıksız yardım yaparken Muharip Gazilerimiz konusunda bu katı tutumunu sürdürürken neyi amaçlamaktadır. Kendimde bir şehit yakını olduğum için uzun yıllardır muharip gazilerimizle değerli kahraman büyüklerimizle her seviyede görüşüyor ve onların kahramanlıklarını ve sorunlarını ilk ağızdan dinlemeye devam ediyorum. Omuz omuza cephede birlikte savaşıp ,birlikte ölümle burun buruna gelmiş kahraman gazilerimiz arasında hiçbir eşitsizlik kabul edilemez.Zaten tam ödenen şeref aylıkları bile çok cüzi iken onu da ikiye bölüp bir tarafa sana yarım elma diğer tarafa sana bütün elma der gibi yapılan ödeme devlet vicdanını rahatsız etmiyor olabilir mi ?Hiç şüphesiz devletimiz muharip gazilerimize eşit ve hakkaniyetli davranmak zorundadır.Türkiye Cumhuriyeti Devleti kim ne derse desin çok güçlü bir devlettir. Kıbrıs ve Kore'de destan yazmış kahraman gazilerimize ayrımsız tam ve eşit miktarda şeref aylığı ödemek devletimizi batırmaz. Konunun ülkemizi yöneten siyasi irade tarafından yeniden düzenlenmesine hiç kimsenin hayır demeyeceğini hepimiz biliyoruz.O halde her geçen gün sayıları azalan muharip gazilerimize devletimizin şefkat elini uzatmakta gecikmesini kim kabul edebilir. Devlet gazileri arasında gelir durumuna göre bir ayrım yaparak ödeme yapmamalıdır .Bu haksızlık olur farklı yorumlara yol açar.Amaç gazilerimize vefa gösterirken onları her yönüyle onure etmek olmalıdır.Sapla samanı karıştırmadan muharip gazilerimizin şeref aylığı eşitsizliği ortak akılla çözülmelidir. Konunun sayın Cumhurbaşkanımız seviyesinde dahi bilindiğini bilen bir şehit yakını olarak bu konunun daha fazla uzatılmadan çözülmesinin, muharip gazilerimizi madden olmasa da manen çok rahatlatacağını biliyorum. Şeref aylığı eşitsizliğinin daha fazla gündem olmasından kimseye bir fayda olmadığı açık ve nettir. Muharip gazilerimize uzanacak her el devletimizin ve milletimizin vefası olacaktır. Onları sadece 19 Eylül Gaziler gününde değil her zaman ayrımsız, tüm gazilerimizi hatırlayıp baş tacı yapmak zorundayız. Hepimizin onlara çok samimi ve çok vicdani borcu var bunu unutursak kalbimiz dursun.
Muharip gazilerimizin şeref aylığı eşitsizliği konusunun en ivedi şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Çözüm noktasında hiç kimsenin yani hiçbir siyasinin karşı bir direniş içine girmeyeceğini bildiğimiz halde ,hakkaniyetli bir çözüm üretilemiyor ve sorun öteleniyorsa bu ayıp bize yeter.