'Samsun'da tarihin doğduğu kent neresidir' şeklinde bir soru sorulsa ne cevap verirdiniz?
Bağışlayınız, bir tarihçi olarak herhalde biraz takılırdım.
Bu yer Tekkeköy'dür.
Bu slogan ve tanıtım için camiden namaz çıkışında Tekkeköy Belediye Başkanı'nı kutladım.
15 Nisan Cumartesi günü dostum Ali Torun ağabeyimizin eşinin vefatı nedeniyle Tekkeköy'e cenazeye gittik.
Tekkeköy'de geçmişten günümüze uzanan dostlarım ve hatıralarım vardır. Merhum Sıtkı Ünal Yücel'in Belediye Başkanlığı döneminde sekiz ay kadar Emlak Vergi Dairesi Müdürlüğü(tedviren) yaptım.
O günlerin bende unutulmaz izleri vardır.
Bunlardan birincisi cezaevinden çıkmış, elinde iki lise ve iki yüksekokul diploması olan ve ebediyen kamu haklarından (memur olma noktasında) mahrum biri olarak ( asgari ücretle olsa bile) belediyede işe girmek benim için güzel ve unutulmaz bir iyilikti.
Bunun için ömür boyu merhum Yücel'e minnet duyar, dua ederim.
Nitekim cenaze namazından önce onu ve orada medfun kentin kurucusu Yusuf Efendi hazretlerini Kur'an hediyesiyle ziyaret ettim, dilimin döndüğü kadar hayır duada bulundum.
İkincisi ve unutulmaz hatıralarımdan birisi de Tekkeköy'ün marka esnafı ve insanı muhterem Ali Torun ağabeyimizdir. Belediye eski hizmet binasının karşısında dükkanı bulunan Ali ağabeyle dost olduk. Hemen hemen her gün uğrar, çayını içerdik.
Bir gün Almanya'nın Berlin kentinde İslam Federasyonu'na bağlı Türk okulundan bir istek geldi.
Artık çok sevdiğim öğretmenlik kapımı çalmıştı. Ama pasaport alamıyordum. Yazdığı kitaptan dolayı dokuz ay cezaevinde yatıp sonra da Artvin'de beşbuçuk ay gözetimde kalmış, eski hükümlü kadrosuyla belediyede çalışan kişi olarak yurtdışı için pasaport alamıyordum. Anlaşılan ceza devam ediyordu.
Bir gün bu konuyu Ali ağabeyle paylaştım. Meğer pasaport işlerine bakan kişiyi tanıyor.
Kendileriyle konuştuktan sonra yardımcı olacaklarını söylediler. Tam üç ay bir uğraş sonucu pasaport aldık. İşte bu ağabeyimizin eşini üç günlük bir hastalıkla ahirete yolcu ettik.
Vefat ettiği cuma gününün ve içinde bulunduğumuz üç ayların hürmetine günahları varsa Rabbimiz affetsin, rahmetiyle muamele etsin. Geride bıraktığı eşine, çocuklarına, torunlarına, sevenlerine ve komşularına(bizzat mezarı başında duasını yapan komşusu Aydın Karmil BEY EN GÜZEL ÖRNEĞİ olmak üzere) sabırlar diliyorum.
Bizler de o halle hallendiğimiz zaman Rabbimiz bizlere de rahmetiyle muamele etsin dileğiyle selam ve sevgiler.
MÜFTÜYE ÖNEMLİ BİR NOTUM VAR: Tekkeköy'ün müftüsü sıradan bir müftü ve hoca değildir. Samsun'da sıralamada ilk sırayı alabilir. Yakından tanıyorum. Cenazenin namazı biri camide, diğeri ise kabristan olmak üzere iki defa kılınmıştır. Burada böyle yapılırmış. Bir anlam veremedim. Mekruh olduğunu biliyoruz. Selam ve dua ile…