Bir asır ne kadar da uzun gelirdi bir zamanlar bizlere. Anlamak ve anlatmak hele de Türk tarihi söz konusu olduğunda ve hele de herkesin öldü sandığı bir milletin bir cihana örnek destanını yazmak için ayağa kalkışının bir asır sonrası ise söz konusu olan, nasıl anlaşılır, nasıl anlatılır?
Milli Mücadele sonrası nesiller, olmakla ölmek arasındaki sırat köprüsünden yiğitçe geçen kahramanların hikayelerini dinleyerek büyüyenler, onların kurtardığı ve bıraktığı vatanın nimetleriyle var olanlar, yani bizler, ne yazık ki onlara layık olamadık. Anlayamadık ki layık olabilelim.
19 Mayıs 1919'un yüzüncü yılını idrak edeceğiz kısa bir süre sonra. Bir kutsal davanın ilk adımıdır 19 Mayıs 1919'da Samsun'da atılan adım. Ordunun başkumandanıyla, milletin önderiyle buluşmasının ilk adımıdır. Anadolu'nun dört bir yanında yakılan bağımsızlık ateşlerinin birleşip bir volkan oluşunun ve bütün bir vatanı aydınlatışının ilk adımıdır.
O ilk adım sadece Türk'ün mübarek vatanını çiğnemeye kalkan emperyalizmi kovmakla kalmamış, o emperyalizme karşı Asya'nın ve Afrika'nın mazlum milletlerinin verdikleri mücadeleye de örnek olmuştur. Anadolu'da yakılan bağımsızlık meşalesi Afrika'nın en batısından Asya'nın en doğusuna tüm coğrafyayı aydınlatmış, o coğrafyanın evlatları bağımsızlık savaşını bizim aydınlığımızda vermiştir.
Yüzüncü yılı tüm ülkede kutlayacağız ama Samsun'da her ilden çok daha farklı bir coşkuyla, etkinliklerle kutlayacağız, kutlamalıyız da. Zaman hızlı geçiyor. Seçim telaşından pek farkında değiliz ama seçimden hemen sonraki bir buçuk ay göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Onun için şimdiden Valiliğin ve Büyükşehir Belediye'sinin öncülüğünde tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, siyasi partilerin ve sivil toplumun tek yürek halinde 19 Mayıs 2019'a hazırlanması gerek.
O tarihin kutlamaları o destanın mana ve mahiyetini tam ve mükemmel vermek zorundadır. O tarihi doğru ve tam anlamak ve anlatmak hepimizin milli görevidir.