n

n

n

n Hemen herkes, 30 Mart seçimlerinin sıradan bir seçim olmadığı konusunda hemfikir. Bu seçimler yerel yöneticileri belirlemenin ötesinde bir anlam taşıyor. 30 Mart, ülkenin geleceğinin belirleneceği üç seçimden ilki olacak. Onu Temmuz 2014 te yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve eğer erkene alınmazsa 2015 Haziranındaki milletvekili seçimi izleyecek, Bu sürecin yol haritası, 30 Mart seçimlerinin sonuçlarına göre şekillenecektir.

n

n 30 Mart sonrası için bize göre en önemli sorun AK Parti-İmralı-Kandil- Barzani ve Kuzey Suriye beşgeninde yapılan görüşmeler, pazarlıklar ve varılan mutabakatlardır. Bu görüşmeler ve mutabakatlar milletin birlik ve dirliğini, ülkenin coğrafyasını ve devletin tanımını doğrudan ilgilendirmesine rağmen toplumdan gizlidir. En azından Türk tarafından gizlidir.

n

n İmralı, Kandil ve Diyarbakır dan basına yansıyan açıklamalar hiç de iç açıcı değil. BDP milletvekilleri hemen her gün özerklik ya da bağımsızlıktan dem vuruyor. Murat Karayılan ve Cemil Bayık, Türk Devleti’ni yeniden kan akıtmakla tehdit ediyor. Düne kadar dağlara hapsolmuş çeteler; artık kent merkezlerinde paralel güvenlik güçleri oluşturuyor, kimlik kontrolleri yapıyor. Küstahlık sözde barış süreci denilen müsamahanın/umursamazlığın gölgesinde palazlanıyor. Ve tüm gücüyle saldırmak için 30 Mart ın geçmesini bekliyor. Halk yapay gündemlerin peşinde koşmaktan yorgun düşmüş durumda. Gerçek gündeme bir türlü dönmüyor/dönemiyor.

n

n Her hatanın telafisi vardır ama dış politikada işlenen hatalarla milli birlik/bütünlük konusunda verilen tavizlerin telafisi yoktur. Başlangıçta büyük bir kesimden övgü alan Davutoğlu politikası -Hocanın kendisi hariç- artık hemen herkes tarafından eleştirilmekte ama ne hikmetse ne Davutoğlu ndan ne de onun hayal politikalarından vazgeçilebilmektedir. Güneyimizde bizim de desteklerimizle kurulan Kürt özerk bölgeleri, ileride bizi de olumsuz etkileyecek bir yapının temel taşlarını oluşturmakta.

n

n Böyle bir ortamda biz hala sen-ben kavgasıyla zamanımızı ve enerjimizi tüketmekteyiz. Hangi ili ve ilçeyi kimin kazanacağından çok; ülkenin nereye gideceğidir önemli olan. 30 Mart seçimleri, işte bu nedenle sıradan bir seçim değildir. En azından benim durduğum ve baktığım yerden öyle görünmektedir.

n
n

n

n