Kolay değildir büyük millet olmak ve de tarihe damga vurmak. Tarihin herhangi bir safhasında ortaya çıkmaz yetmez ta başlangıcında olmak gerekir. Ezelden gelmek de yetmez bir de ebede kilitlenmek ve bunu yedi düvele kabul ettirmek gerek. Türk budur.
Ne muhteşem ve de ne ulvidir Türk'ün kendine biçtiği misyon. Yönetmek, ama adalet üzeri yönetmek, ama insanca ve de barış içinde yönetmek. Orhun yazıtlarında 'Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta ikisi arasında insanoğlu yaratılmış ve insanoğlunun başına atalarım Bumin ve İstemi Kağanlar tahta oturtulmuşlar' diye anlatılır Türk'e biçilen ilahi misyonu. Allah'ın yarattığı insanoğlunu Allah'ın kurallarına göre yönetmek…
Adına ister 'Osmanlı barış düzeni' deyin ister 'Türk adalet dönemi' deyin bir büyük coğrafyada farklı etnik kökenlere ve dini inançlara mensup milyonlar 'devlete ve hukuka saygılı ve sadık' kaldıkları sürece her türlü dini ve milli kimliklerini korumuşlar, ibadetlerini yerine getirmede en ufak bir engelle karşılaşmamışlardır.
Bu coğrafyayı kanıyla, canıyla vatan yapan şanlı ecdadın torunları olarak son kırk yıldır yeni bir mücadelenin içindeyiz. Dışarıda planlanan ve onlar tarafından her bakımdan desteklenen bir ihanet çetesine karşı gençlerimiz asker, jandarma ve polis olarak hayatlarını ortaya koyarak mücadele etmekteler. Türk askerinin, Türk jandarmasının ve Türk polisinin donanımı, deneyimi ve eğitimi yarınlar için en büyük güvencemizdir.
Dün bu kahramanlar ocağı üç kuruluştan birisinin Türk Polis Teşkilatı'nın 174'üncü kuruluş yıldönümüydü. Bu kahramanlar ocağının kuruluş yıl dönümünü kutluyor, şehitlerine sonsuz rahmetler diliyor, gazilerine sonsuz saygılar sunuyor, görev başındaki ve emekli mensuplarını da yürekten kutluyorum.
