n

n
n HEPİMİZE DÜŞEN GÖREV…
n
n
n
n “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.”
n
n Tarih bizi et ve tırnak gibi kaynaştırdı. Bin yıllar boyu bu ülkenin dağında, ovasında, köyünde, şehirlerinde insanımızın göz nuru, alın teri toprağa karıştı; gönüllerimizde çiçek oldu. Sevgimizi Yunus Emre lerin sevgi pınarıyla besleyerek yüreğimizin bir yerinde birbirinden güzel çiçekler büyüttük.Doğumuzda, batımızda, kuzeyimizde, güneyimizde, bu memleketin bütün coğrafyasında; sevgiden kardeşlikten yana ne varsa hepsi yeşerdi, çiçek açtı, büyüdü. Hiçbir kem rüzgâr, karakış bu güzellikleri yok etmeyi, bu çiçekleri soldurmayı başaramadı.
n
n Düğünlerde, bayramlarda, sevinçlerimizde gülen çehreler aynı. Bizim güzelliklerimizden nasibini almayan, dışarıdan beslenen ayrık otları, bu ülkenin dağında, taşında barınamaz; barınmamalıdır. Çünkü bizim tarihimiz, geçmişimiz bu zehirli otları kabul etmiyor. İnsanımızın bünyesini zehirliyor. Kardeşliğimizi, yarattığımız güzellikleri bir bir yok ediyor.
n
n Farklı dilleri konuşsak da tarih ve bu coğrafya bize kardeşçe yaşamanın reçetesini vermiştir: Bu aynı duyguları paylaşmaktan geçiyor. Bu ülkenin havasını soluyan, suyundan içen, dağlarında bin bir çiçekten beslenen insanımız birbiriyle çok iyi anlaşıyor. Buna rağmen bizi anlamayan, kem gözlerle bakan, bizim gibi hissetmeyen insanlar çok az da olsa var.
n
n “Her güzel çiçeğin etrafında kötü otlar biter.”Hepimize düşen görev; birlikteliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmek olmalıdır.
n
n
n