Geçen hafta KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) yapıldı. Binlerce üniversite mezunu genç insan bu sınava girdi.
Adından da anlaşılacağı gibi kamuda personel olacaksanız, önce iki-üç aşamadan oluşan bu sınava gireceksiniz. Ardından güvenlik soruşturmasını geçeceksiniz. En önemlisi finalde de 'mülakat' a katılacaksınız. Bütün bu aşamaları, geçebilirseniz, kamuya 'sözleşmeli personel' olarak atanacaksınız…
Bu sınav bir sıralama sınavı. Yani, şu kadar ya da bu kadar puan almanız size sınav kazandırmıyor. Siz diğer adayların önüne geçeceksiniz öncelikle. Sonra…Mülakat ve güvenlik soruşturması aşamalarında onlar sizin önünüze geçebilirler! Hiçbir şeyin garantisi yok…
Sınava katılan gençlerin yaşadığı gerginliği anlatmaya bile gerek yok. Yanlış adreslere gidenler… Ağlayan, baygınlık geçiren üniversite mezunu 25-30 yaşında gençler…Kentin 30 km dışındaki okullarda bile sınav var. Yanlarına su dışında hiçbir şey almalarına izin verilmeyen bu gençler, birinci oturumdan çıktıktan sonra akşama kadar aç susuz, oralarda perişan oldular. Sınava yönetici olarak giren öğretmenler bile ,akşama kadar aç susuz görevlerini yürütmeye çalıştılar bu sıcakta…Yazık!..
Ortaokuldan ve liseden sonra girdikleri sınavlardan ,bu sınavın farkı var. Bu, işsizlik-yoksulluk sınavı…Bu 25 yaşına değin aldığınız uzmanlık eğitimine uygun bir işte çalışıp çalışamayacağınızın sınavı… Çünkü, üniversite mezunu olup da istemediği halde zorunluluktan farklı işlerde çalışan yüzbinlerce genç insanımız var.
Ayrıca ,işsizliğin çok yüksek olduğu bir ülkeyiz. Üç gencimizden biri işsiz. Bunların çoğu da yüksekokul mezunu.
Bu sistem, bilinçli olarak işsizler ordusu yaratıyor. Çünkü, işsiz insanlar sayesinde; diğerlerini ucuza, güvencesiz, zor koşullarda çalıştırıyor. Dışardaki işsizler, içerdeki ücretli kölelere karşı bir tehdittir her zaman. Yoksa bu bozuk düzen nasıl işler; bunca iş cinayeti, bu düşük ücretler ve bunca haksızlığa nasıl katlanılır sanıyorsunuz?
Sizin bir kabahatiniz yok sevgili gençler. Okudunuz, ne kadar okumanız gerekiyorsa… Bitirdiniz okullarınızı. Şimdi de, asalak olmak istemiyor; onurunuzla ,eğitimini aldığınız alanla ilgili çalışmak istiyorsunuz .Bu sizin en doğal hakkınız. Siz görevinizi yaptınız. Size karşı görevini yapamayan, gençlerine sahip çıkamayan toplum utansın!..
Alpaslan ÇEPNİ