Nihayet 'Millet İttifakı' da Samsun Büyükşehir Belediyesi başkan adayını açıkladı. Erhan Usta oyalanması olmasa hem büyükşehir hem de ilçe adaylarını çok daha erken açıklayabilirler ve hem zaman hem de enerji kaybetmezlerdi.
'Millet İttifakı'nın' iki ortağından biri olan CHP kendisine kalan ilçelerdeki adaylarını Atakum dışında daha önce açıklamıştı. Hafta içinde de Cemil Deveci'nin adı açıklandı ve liste tamamlandı. İttifakın diğer ortağı İYİ Parti dün hem büyükşehir hem de üç ilçe için kesin aday açıklaması yaptı. İyi Parti kendisine bırakılan üç ilçeye üç eski MHP'li siyasetçiyi getirirken büyükşehir için de CHP'li bir siyasetçiyi getirdi.
Hayati Tekin herhangi bir siyasetçi değil, Samsun yerel siyasetinde de ülke genel siyasetinde önemli görevler üstlenmiş, Kutlukent ve Tekkeköy belediye başkanlıkları, Samsun milletvekilliği yapmış bir isim. CHP'li ama hem hayat tarzı hem de insan ilişkileri itibariyle merkez sola olduğu kadar merkez sağa da yakın ve her iki grup tarafından da aynı rahatlıkla kabul edilebilecek özellikleri olan birisi. Aday adayları arasından sıyrılmasında tanınırlığı kadar bu özelliğinin de etkisi olsa gerek.
İYİ Parti'nin açıklanan MHP kökenli üç adayından birisi de Kavak Belediyesi eski başkanlarından Şerif Ün. Şerif Ün seçime ve belediyeye yabancı değil. Doğup büyüdüğü ilçesinde iki dönem seçim kazandı, iki dönem kaybetti ve iki dönem başkanlık yaptı. Şimdiki Başkan İbrahim Saraçoğlu ile halef selefler. Bu seçim ikisi arasındaki ikinci yarış olacak.
'Millet İttifakı'nın İYİ Partili bir diğer adayı Necattin Demirtaş daha önce açıklanmıştı. Necattin Demirtaş da seçime ve belediyeye yabancı olmayan bir eski MHP'li. İlginç bir durum Ülkücüler 'Cumhur İttifakında' iki MHP'liyle 'Millet İttifak'ında' ise şu ana kadar beş eski MHP'li ya da bir diğer ifadeyle beş yeni İYİ Partiliyle temsil ediliyorlar.
Seçim için bir iki ilçenin dışında artık pek belirsizlik söz konusu değil. Sanırım yeni haftayla birlikte artık adaylar plan ve projelerini topluma sunmaya başlarlar. Temennim bu yarışın tamamen projeler, prensipler üzerinden yürütülmesi ve asla ayrışmaya sebebiyet vermemesidir. 31 Mart hiçbir şeyin sonu değildir; 1 Nisandan itibaren yine bir arada dostça ve kardeşçe yaşamak durumundayız. Ne olur dostluklar, kardeşlikler zedelenmesin ve ne olur birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüz kalsın.