Samsun Valisi Sayın Osman Kaymak'ın 'olmayan fabrikaya İŞKUR Müdürü nasıl işçi yerleştirsin?' sözü işin özüdür. Önce fabrika, hem de bir an önce, hem de birçok gösterişten fedakarlık ederek. Özelde Samsun'un, genelde Türkiye'nin buna çok ihtiyacı var.
Sayın Vali, İŞKUR'un kendi başkanlığında yapılan İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu 2018 Yılı 4. Olağan Toplantısı'nda konuşmuş, önemli konulara çok net bir şekilde parmak basmış. Yeni iş alanları açmanın, sanayi sitelerindeki sorunları çözmenin, tıkanıklıkları gidermenin ve ortak aklın öneminden bahsetmiş.
Sorunların çözümü ve ortak akılla ilgili şu sözleri herkesin kulağına küpe olmalı: 'Şehir ortak akıl oluşturabilirse çözüm kolaydır. Her kafadan bir sesin geldiği, her doğruyu ben bilirim dendiği bir ortamda ortak akıl oluşturulamadığında çözüm olmuyor, sonuç alınamıyor.' Nasıl? Hastalığımıza konan bu teşhis sizce de doğru değil mi?
Seviyorum ben bu Vali'yi. İçi dışı bir insan, inandığını söylüyor, söylediğine inanıyor. Ben samimi buluyorum, bazıları bu samimiyeti saflığa da yorabilir. Belki de samimiyetsizliğin giderek yayıldığı bir dönemde bu tavır aleyhine de olabilir ama bu tavır dürüst bir tavırdır ve herkeste, özellikle de devlet görevlilerinde olması gereken bir tavırdır.
Sayın Vali, toplantıda bir kıyaslama yapıyor ve bir önemli yaraya daha parmak basıyor; Samsun'un bir türlü yeterince sanayileşememesine. Sanayiinde on bin işçi çalıştıran Çorum'u örnek veriyor ama böyle örnekten de üzgün. Samsun'un tüm organizelerinde toplam işçi sayısı on binin altında. 'Çorum nere Samsun nere' diye de hayfını dile getiriyor. Sahi Çorum nere Samsun nere?
Bu kent, organize sanayi bölgesi kurma girişimine şimdilerde her biri bir başarı öyküsüne konu olan öteki illerimizle aynı yıllarda başladı ama ne yazık ki, çok gerilerde kaldı, yarışı kaybetti, hatta yarıştan çıktı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Zeki Murzioğlu'nun hafta başında gazetemizde yer alan feryadı da bu geri kalışa hem isyan hem de bir çare arayışıdır.
Bu yazıyı şimdilik Sayın Vali Osman Kaymak Bey'in şu sözleriyle bitireceğim: 'Korkulan yeni işsizler ordusunun artmasıdır. Endişemiz budur. İşsizler sayısı artmasın. Samsun'da İŞKUR'un yaptığı çalışmalar, işverenle işçiyi buluşturması, iş eğitimleri, bunlar çok önemli şeyler. Ciddi anlamda istihdam sahaları ilerde oluşturamazsak bunlar belli süre sonra tıkanacaktır. Olmayan fabrikaya İŞKUR Müdürü nasıl işçi yerleştirsin. İşin esası yeni iş alanları, istihdam alanları, sanayi alanları, küçük orta ölçekli sanayi sitelerindeki tıkanıklığı gidermemiz lazım. Şehir ortak akıl oluşturabilirse çözüm kolaydır. Her kafadan bir sesin geldiği, her doğruyu ben bilirim dendiği bir ortamda ortak akıl oluşturulamadığında çözüm olmuyor, sonuç alınamıyor.'
Bu yazıyı bitiriyorum ama konuyu kapatmıyorum. Sık sık yazacağım. Çünkü bu konu hayatidir.