n
n n Başbakan Erdoğan ın dokunulmazlıklarla ilgili yaptığı açıklama aslında gecikmiş bir açıklamadır. Öyle anlaşılıyor ki, BDP li milletvekillerinin terör örgütü mensuplarıyla aleni kucaklaşması bardağı taşıran bir damla olmakla birlikte, bir milletvekilinin halkı silahlanmaya çağırması iktidarın hoşgörüsünü tamamen bitirmiş. Şüphesiz Başbakan Erdoğan ın BDP li milletvekilleri ile ilgili açıkladığı hususlar doğru tespitlerdir. Ama BDP li milletvekillerini şımartan koşulları da yok sayamayız. Gerçekten suç sadece onlarda değil. Onlara suç kapılarını açık bırakan sırtlarını sıvazlayan herkesin bu işte vebali var. BDP liler tek başına günah keçisi değil.
n n
n n Her gün şehit verdiğimiz bir coğrafyada o milletvekilleri şehitlerimizin katillerinin cenaze törenlerinde bulunmaya özen gösterdiler. O cenaze törenlerinde her türlü yasadışı gösteriyi teşvik edip katıldılar. Bunlar yetmiyormuş gibi her fırsatta kendilerinden olmayan herkese tehdit yağdırdılar. Onları koruyan dokunulmazlıkları vardı, kimse dokunamadı. Ama onlar terör yandaşlarıyla bir olup polisin ,askerin karşısına dikilmeyi ve tehdit savurmayı hatta polis tokatlamayı marifet saydılar. Dağda teröristlerle kucaklaştılar. Teröristbaşı Öcalan ın savunuculuğunu yaptılar, ondan önder diye bahsettiler. Herkes biliyor ve şahit ki, PKK terör örgütü ile ilişki içerisinde oldular. Dokunulmazlık zırhı sayesinde uzun süredir yargıya hesap vermiyorlar. Ama bu dokunulmazlık sonsuza kadar ve sınırsız değil. Bunlara çoğunluğu elinde bulunduran iktidarın hoşgörüsünün bittiğine Başbakan Erdoğan ın açıklamalarından tanık olduk. Dokunulmazlıkların kaldırılacağı sinyali kuvvetli ama yine de dereyi görmeden paçayı sıvamak doğru değil. İşte o açıklamadan bir bölüm:
n n Biz siyaset yolunu açık tuttukça BDP bunu bir sistem açığı gibi gördü, bunu istismar etmenin, bundan istifade etmenin kolaycılığına kaçtı. Kendilerini siyasetin, Meclis in içinde tutabilmek için bakın açık açık söylüyorum, bugüne kadar kendilerine engin bir hoşgörü gösterildi. Dosyaların sayısına bakın, neredeyse bine yaklaşıyor, bütün bu dosyaların altında hep bunlar var. Durmadan tehditler, tehditler, tehditler... Bütün bu tehditler de hep organize. Seçimler gelir, sandıklarda tehditler, seçmenler tehdit altında. Bunun dışında olan zamanlarda milletvekili arkadaşlarım da dahil, teşkilatımızın mensubu olan arkadaşlarım da dahil hepsi tehdit altında. Bütün bunlar olacak, bu memleket yol geçen hanı mı? Nedir bu? Başbakan ın açıklamalarının satır arasında dokunulmazlık isyanı var. Anlaşılan BDP, hükümet kanadının kendilerine tanıdığı engin hoşgörü sınırını çoktan aşmış. Bundan sonrasını yargıya bırakmak için dokunulmazlılara dokunulacağı anlaşılıyor. Ama çatlak sesler çıkabilir. Buna da hazırlıklı olmak gerekir. Doğrusu yargının işini kolaylaştırmak parlamentonun görevidir.
n n
n n Başbakan ın şu tespitleri gördüklerimizin ve yaşadıklarımızın aynısı değil mi? Bütün bu olanlar karşısında BDP aleni şekilde alçakça döngünün değirmenine su taşıdı, hala su taşıyor. Dağı adres olarak gösteriyorlar, terörü adeta kutsuyorlar, terörün diliyle, ağzıyla konuşan o gençlerin kanlarının akıtılmasına bunlar ortak oluyor. O gençler dağda ölüyor, öldürülüyor, infaz ediliyor, tacize, tecavüze uğrayıp katlediyor, o gençlerin cenazeleri şehirlere geldiğinde, BDP kendi eliyle ölüme gönderdiği bu gençleri bu kez de cenazeleri üzerinden istismar yapacak kadar alçalıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde terörü destekleyen bir parti kabul görmez. Niye Türkiye de BDP ye sınırsız hoşgörü gösterilsin ki?
n