İstanbul'daki 4. Kara Hava Alayından eğitim uçuşu için kalkan UH-1 tipi askeri helikopter 11 Şubat 2019 günü saat 18.50 civarında Çekmeköyde bir sitenin bahçesine düştü. Kazada helikopterde bulunan Pilot Yüzbaşı Ümit Özerli (İzmir), Yüzbaşı Semih Özcan (Ankara), Astsubay Başçavuş İlyas Kaya (Eskişehir) ve Astsubay Üstçavuş Yakup Avşar (Niğde) şehit oldu. 4 kahraman askerimizin acısı bütün yürekleri dağladı, Türkiye şehit acısıyla bir kez daha yandı. İstanbul'da şehitler için yapılan törenin ardından 4 kahraman askerin cenazeleri Türk bayrağına sarılı tabutlarla memleketlerine uğurlandı. Şehitlerin cenazeleri memleketlerinde yakınları ve hemşehrileri tarafından tarifsiz bir acıyla karşılandı.
İlk açıklamalara göre bilinmeyen bir sebeple düşen UH-1 tipi askeri helikopter 4 kahraman askerimizin, 4 güzel insanın ocaklarına ateş düşürdü,4 anne yüreği daha yandı. Annelerin, babaların, eşlerin, çocukların ve kardeşlerin yüreklerine düşen şehit acısının sebebi bu defa terör değil, talihsiz bir kaza oldu. Ama şehit acısı aynı idi. İzmir'de Niğde'de Eskişehir'de ve Ankara'da cennete uğurladığımız şehitlerimizin acısını tarif edebilecek ne bir kelime, ne de bir cümle vardı.4 güzel insanın, 4 ana kuzusunun memleketlerinde vatan kara toprağın kara bağrına silah arkadaşlarının ve sevdiklerinin elleriyle bırakılması yürekleri bir kez daha dağladı. Aslında 4 kahraman kara toprağa değil, yüreklere gömüldü. Bu yüzden dayanmak kolay değildi. Şehit ailelerinin acısı tarifsiz bir acıydı. İzmir Bergama'da Pilot Yüzbaşı Ümit Özerli'nin annesi Ayşe Özerili'nin oğlunun Türk bayrağına sarılı tabutunun altına girip oğlunu silah arkadaşlarıyla birlikte taşıması bir anne için çok ağır bir yüktü. "Oğlumu ben taşıyacağım. Oğlum sen beni taşıyacaktın, ben seni taşıyorum" diyen şehit annesinin acısı Türkiye'nin her yerinde duyarlı yüreklerde hissedildi… 35 yaşındaki Astsubay Başçavuş İlyas Kaya'nın Eskişehir'deki cenaze töreninde Türk bayrağına sarılı tabutuna annesinin sarılarak "Yavrum yalvarıyorum kalk. Beni mahvettin" diye feryat etmesine dayanacak yürek var mıdır bilmiyorum. Eşinin söyledikleri ise herkesi can evinden vurdu. Şehidin eşi Sibel Kaya, tabutun yanına gelerek, "O beni bırakmaz. Beni duyuyor. Mis gibi kokuyor. Ben onun mis yanaklarını hastanede öptüm. Onu kokladım. Bana şimdi kim sarılacak? Benim sana hakkım yok ama yine de helal olsun. Benim ona bin kere, yüz bin kere helal olsun. O da bana hakkını helal etsin. Ben ondan razıyım. O da benden razı olsun. Peygamberime komşu eylesin seni. Allah'a emanet ol" derken vatan ve millet için ödenen bedelin ne kadar büyük ve ağır bir bedel olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşanan acıların sıradan acılar olmadığına her şehit cenazesinde bir kez daha tanık olmaktan son derece üzgün ve mutsuz olduğumu söyleyebilirim. Astsubay Teknisyen Üstçavuş Yakup Avşar (28),memleketi Niğde'de gözyaşlarıyla toprağa verildi. Cenaze töreninde babası Zekeriya Avşar tekerlekli sandalye ile oğlunun tabutu başında uzun süre gözyaşı döktü. Kara Pilot Yüzbaşı Semih Özcan, Ankara'da Cebeci şehitliğinde gözyaşları arasında cennete uğurlandı. Şehidin eşi Gizem Özcan, tören boyunca eşinin asker fotoğrafını taşıdı. 4 kahraman askeri kara toprağın kara bağrına bırakmak hiç kimse için hiçte kolay olmuyor. Dört hayat yarım kaldı, hayaller, umutlar bir anda bitti.
Vatan sağ olsun diyerek, İstanbul Çekmeköy'deki helikopter kazasında birlikte şehadet şerbeti içen cennet kokulu 4 kahraman asker şehidimize minnettarız. Ruhları şad mekanları cennet olsun. Bu vatan onların sayesinde vatan olmaya devam ediyor. Çünkü onlar gerektiğinde hayallerini ve hayatlarını yarım bırakabiliyor. Güle güle cennet kokulu güzel askerlerimiz; Pilot Yüzbaşı Ümit Özerli (İzmir), Yüzbaşı Semih Özcan (Ankara), Astsubay Başçavuş İlyas Kaya (Eskişehir) ve Astsubay Üstçavuş Yakup Avşar (Niğde) hepimiz önünüzde saygı ve minnetle eğiliyoruz… Sizleri unutanın da, unutturanın da kalbi kurusun. Ailenizin ve milletimizin (Yüce Türk Milleti) başı sağ olsun.